24.BÖLÜM

48 13 5
                                    

- Hız Kesmeden Devam -

"Kazanaaan... Yok." ne? Ne demek bu ya? Ne saçmalıyor bu gerizekalı? "Çünkü daha son etaba gelmedik. O yüzden en yüksek puanı alan sınıııf..."

"Yeter lan yeter söyle artık. Sabahtan beri canımız çıktı burada. Birde iki saat açıklıyorsun. Deli etmeyin lan beni!" diye bağırdı tirübünlerden bir çocuk. Haklıydı ama çocuk daha çok delirmiş gibiydi. Hocalar çocuğu uyarınca çocuk yerine tekrar oturdu ve kendine gelmeye çalıştı. Fanatikti herhalde.

"Evet en yüksek puanı alan sınıf SÖZEL SINIFI." diye bağırdı ve tirübün coştu. Artık son çığlıklarım olmasını dileyerek çığlık atmaya başladım. Oyuncularda bu durumu kutluyorlardı.

   Biraz sonra herkes eski yerlerine oturup sunucuyu dinlemeye devam etti.

"Sözel sınıfının puan tablosu şöyle: birinci jüri 4 puan, ikinci jüri 3 puan ve üçüncü jüriden de 3 puan alarak toplamda bu turdan 10 puan alıyorlar." puanımız çok iyiydi ama bence o oynamaya daha iyi puan verebilirlerdi. "Eşit ağırlık sınıfının puanları: birinci jüri 2 puan, ikinci jüri 3 puan ve üçüncü jüri 3 puan. Toplamda 8 puan alarak sayısal sınıfı ile eşit durumda ilerliyorlar. Birinci etabımız bitmiştir. Haftaya voleybol maçı yapılacaktır. Kızlarımız kendinizi iyi hazırlayın." dedi ve herkes ayaklandı. Koşarak sahaya girdim ve bizimkilerin yanına gittim. Hep birlikte kutlama yapıyorlardı. Üçümüzde aralarına daldık. Birkaç dakika boyunca bağırdık, zıpladık ve güldük. Ayrıldığımızda sayısal sınıfı ve sözel sınıfı bizim sınıfı tebrik etmeye başladılar. Bizde onları yarım ağız tebrik ettik. Tamam sayısal sınıfını canı gönülden tebrik ettim ama eşit ağırlığa gıcık kapmıştım. Paten yarışmasında onları ezmem lazımdı. Hakikaten paten yarışmasına beni seçmişlerdi. Umarım iyi geçerdi.

"E böyle yarım ağız tebrik etme olmaz ama. O kadar kötü oynamamıza rağmen eşit ağırlıkla aynı puanı aldık." dedi Cihan kendilerini överek.

"İyide bu sizin başarınız değil ki onların başarısı." dedi bilmişçe Bade. Elimi uzatıp çakmasını bekledim. Oda hemen çaktı.

"Böyle mi olduk şimdi? Her şey yarışa kadar mıydı? Vay nankörler." diye sitem etti Egemen.

"E hayat bu. Kimin ne yapacağı belli olmaz." dedi Çiçek.

"Aynen öyle. Sizde kendinizi kaf değında görmeyin. Öyle görecek olan kişiler bu altın çocuklar." diyerek bizimkileri gösterdim.

"Hakikaten abi hadi ben kendimi paten yarışmasına sakladım. Siz niye oynamıyorsunuz. Biz niye her şeyi kızların üzerine yığdık." diye sitem etti Egemen.

"Aynen ya. Ya bizde başaramazsak." dedi Güneş.

"Güneş ne başaramaması ya. Siz bunun için doğdunuz. Kanınızda var. Başramazsanız karabasan gibi üstünüze çökerim." dedi sayısal dan bir çocuk.

"Tamam ya. Kızlar kendinize gelin. Ne başaramaması. Sözel ve eşit ağırlığı ezip geçeceğiz."

"Ya sen kimi eziyorsun Gıcık!" dedi Çiçek sinirle.

"Bak canım ister anla ister anlama her küçük çaplı voleybol maçımızda siz kaybettiniz. Bunda da kazanacağınızı düşünüyorsanız yuh size."

Çınar AğacıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin