- Üç İki Bir Kayıt -
Kendimi çok uzun süredir kaybetmiştim. Aynı o kapının önünde bir kez daha kaybettiğim gibi. Her yerde ya bayılıyor ya uyuya kalıyordum. Ama ben genel olarak kendimi kaybetmiştim, uzun bir zamandır. Peki neden? Unuttuklarım, hatırladıklarım, yaşadıklarım hepsi benim ruhuma bir bir kızgın demir ile işleniyor ve unutmamak üzere canımı yakıyordu. Uzun zamandır kayıptım, uzum zamandır kendi içimde kayıptım ve yüzlerce ilana rağmen Çisem Kayan nerede bilmiyorlardı. Emin olun kendisi bile bilmiyordu...
"Çisem. Hadi uyan bak sana daha neler olduğunu anlatmadım." O güzel ve tatlı ses kulağıma çalındığında yavaşça gözlerimi açtım. Masal'ın güzel kestane gözleri gözlerime bakarken yüzümde ufak bir gülümseme oluştu. Onu görmeyeli çok zaman geçmemesine rağmen çok uzak kalmışız gibi hissediyordum.
"Uyandın!" Hevesle ellerini çırptığında gülüşüm daha çok büyüdü. Elimi uzatıp minik ellerinden birini tuttum.
"Ne anlatacaksın bana?" Oturduğu yerde bana daha çok yaklaştı.
"Çok gizli bir şey ve sadece sana anlatacağım." Gülümsemem yüzüme asla veda etmezken onu dinlemeye devam ettim.
"Anlat bakalım seni dinliyorum." Masal ciddi bir şey anlatıyormuşçasına boğazını temizledi.
"Bugün Purpy bana ne dedi biliyor musun?" Bunu bilmediğimi belli edercesine başımı iki yana salladım. "Çok güzel bir şey söyledi. Dediki bu gece çok güzel olacakmış." Gözlerimi çarşafıma çevirdim. Masal küçücük şeyler için bile bu kadar umut eden bir kız iken kim bilir gelecek için ne umutları vardı.
"Purpy belki haklı çıkar." dediğimde Masal'ın yüzünde daha büyük bir gülümseme oluştu.
"Çisem." Yüzü aniden ciddileştiğinde ne diyeceğini merak ederek dikkatle onu dinlemeye başladım. "Sen neden yine uyuyordun. Hem çok kötü gözüküyorsun." Kaşlarım çatılırken ne cevap vereceğimi düşünmeye başladım.
"Şey canım..." Masal istekle yüzüme bakmaya devam ediyordu. Benim ise bir cevap vermem gerekiyordu. "Ben bazen çok yoruluyorum, bu yüzden uyumam gerekiyor. Dinlenmeliyim ki iyileşebileyim." Başını anladığını belli edercesine salladı.
"Hımm. Peki ama fazlada uyuma ben seninle konuşmak istiyorum." Yüzümde küçük bir gülümseme ile elimi yüzüne uzattım ve nazikçe okşadım.
"Ne zaman istersen uyandırabilirsin." Masal gülmeye başladığında ne olduğunu anlamaya çalışırcasına yüzüne baktım.
"Çisem sen uyanmıyorsun ki. Seyran Teyze seni hep çağırıyor ama sen 'Seyran Teyze hastaneye geldik buradada rahat bırakmıyorsun uyuyayım.' diyorsun." Masal benimle dalga geçercesine konuşmaya başladığında şaşkın bir şekilde yüzüne bakıyordum. Demek benimle dalga geçersin. Sus be! Seninle mi dalga geçti sanki. Çisem ben senim! He doğru...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Ağacı
ChickLitYağmur bastırdığında çıktığım yolda gördüm ben o büyük Çınar Ağacını. Kim bilirdi ki o gün o ağacı bir başka gözler görecek ve benim hayatıma dokunacaktı o gözlerin ateşi. Sevgisiyle, üzüntüsüyle, anılarımla, unuttuklarımla dokunacaktı ve küle dönme...