- Kırık Kalbin Ritmi -
Hepimizin kalbinin ritmi vardı. Hepsi aynı şekilde atıyor ve bizi hayata bağlıyordu ama bazen öyle duygular hissediyordunuz ki bir an için kalbiniz ya durmuş gibi ya da çok hızlı atıyormuş gibi hissediyorsunuz. Birinin gözlerine bakmak bile sizin kalbinizin ritmini değiştirdiğinde bu duyguya ilk başta anlam veremiyordunuz ama birkaç ay sonra sanki birisi kafanıza vuruyor ve 'bunun adı sevgi' diyordu. O zaman ise ya kaçmak istiyordunuz ya da kalıp bir şeylerin tadına varmayı.
Bugün ise kalbim sevgiden dolayı böyle değildi. Bir babanın gözleri ile belli edebildiği nefretin izleriydi kalbimin ritmini değiştiren, unuttuklarımı hatırlatan anılarımdı ve bütün bunlar bana çok ağır gelmişti. Geriye ise bana, diz çöküp göz yaşları dökmek kalmıştı.
"Çisem, ne oldu sana böyle?" Egemen'in sesi kulağımı doldurduğunda yüzümü boynunu gömmüş ağlamaya devam ediyordum. Hıçkırıklarım onun boynuna gömdüğüm yüzüm yüzünden boğuk çıkarken, o ise hıçkırıklarımı her duyduğunda sanki olabilirmiş gibi beni daha çok sarıyor ve sarmaşıyordu.
En sonunda belirsizliğe dayanamayıp beni kendinden uzaklaştırmış ama ellerini belimden çekmemişti. Bir elini yanağıma koyup okşadığında bu hisle gözlerimi kapattım. Merhamete şuan ne kadar ihtiyacım vardı.
"Anlat Çisem, anlat ki bileyim gözyaşlarının sebebini." Derin bir iç çekmeden edemedim. O sırada Egemen'in gözleri arkamda bir noktaya kaydığında yanağımda duran elinden kurtulup arkama döndüm. Yıkılmış bir çift yeşil göz daha görmek bugün isteyeceğim son şey bile değildi. Gözlerinin kızarıklığıno buradan bile görmek içimi acıtmıştı. Nasıl ona o nefret dolu gözler ile bakabilmişti. Nasıl annemin yeşil ve güzel gözlerini anımsatan bu bu gözlere kıyabilmişti.
"Eğer ona bir şey yapan sensen, bunun cezasını çok pis ödersin Ceyhun." Egemen'in sert sesi ikimizinde kulağını doldurduğunda gözlerim tekrar ona döndü.
"O-onun bir suçu yok." dedim hala gözyaşı dökmeye devam ederken. Elleri hala belimde ve beni sımsıkı tutuyordu. Çünkü bırakırsa dayanamayıp düşeceğimi biliyordu.
"O zaman neden bir cezaevinin önündesiniz Çisem, neden böyle ağlıyorsun?" Bir gözyaşı daha yanağımdan süzülüp özgürlüğe kavuşurken yüzümü göğsüne sakladım. Onun t-shirtünden tutup düşmemeye çalışırken sessizce gözyaşı dökmeye devam ediyordum.
"Onunla elbet yüzleşeceksin. Eğer karşısında böyle yıkılırsan seninde annemiz gibi hayatını bitirmesi çok kolay olur." Ceyhun'un sesi bana ulaştığında ağlamam kesildi aniden. Egemen'den uzaklaşıp tekrar ona döndüm.
"Sus!" diye bağırdığımda yüzüne bir tebessüm yerleşti ve öylece yanımdan ayrılırken hiçbir şey diyemeden onu izledim. Ardından Egemen beni kolumdan tutup tekrar kendine çevirdiğinde adeta sayıklıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Ağacı
ChickLitYağmur bastırdığında çıktığım yolda gördüm ben o büyük Çınar Ağacını. Kim bilirdi ki o gün o ağacı bir başka gözler görecek ve benim hayatıma dokunacaktı o gözlerin ateşi. Sevgisiyle, üzüntüsüyle, anılarımla, unuttuklarımla dokunacaktı ve küle dönme...