- Yeni Başlangıçlara -
Heyecanla arabadakilerin inmesini bekliyordum. Bir yandanda derse yetişemeyeceğim diye korkuyordum. Ama merak sarmıştı bir kere içimi.
En öndeki arabanın iki kapısı açıldı ve bana dönük olan taraftan Bade çıktı. Herkesin ağzından şok nidaları dökülürken ben pörtlemiş gözlerle Bade'ye bakıyordum. Merakla diğer kapının olduğu tarafa baktığımda uzun boyuyla Cihan gözüktü. Çisem şuan bayılmamız gereken kısım. İç sesimi başımı aşağı yukarı sallayarak onaylasam da benle birlikte şok yaşayan bacaklarım kıpırdamıyordu.
"Bunlar senin arkadaşların değil mi?" diye sordu Batu. Ona bakmadan cevap verdim.
"Evet." dedim. Şok olmuş yüzüme şöyle bir bakıp,
"Neden bu kadar şaşkınsın?" diye sordu. Ona sen salak mısın? Bakışımı atıp,
"Farkında mısın şuan Cihan ve Bade aynı arabadan indiler. Buna şaşırmamak elde değil." dedim kısık sesle.
"İyi de onlar zaten sevgili değiller mi?" diye sorunca ona tekrar sen salak mısın? Bakışımı attım.
"Saçmalama tabiki değiller. En azından şuana kadar." bu sözümün ardından kafamı diğer arabalara çevirdim. İkinci arabadan Çiçek ve Bora çıktılar ve el ele tutuşup yürümeye başladılar. Lan bunlar bunu planlamadılar inşaallah.
Üçüncü arabadan endamlı bir şekilde Egemen çıktı. Üzerinde yazlık forma vardı. Üstünde beyaz t-shirt, sol yanında okulun amblemi altında gri kumaş pantolon ve onu mükemmel yapan siyah deri ceket. Abi ben bu çocuğa okul formasıyla bile yakışıklı diye boşu boşuna demiyorum. Bu kız sapıttı yine. Senden çok sapıtamam.
Bir diğer arabadan yine çok yakışıklı bir şekilde Berk indi. Onun ardındaki arabadan ise İlayda gıcığı. Hepsi birlikte belirli aralıklarla yürümeye başladılar. Bora ve Çiçek, Cihan ve Bade hariç. Herkes gibi bende şaşkın bir şekilde Bade ve Cihan'ın birbirine kenetlenmiş ellerine bakıyordum. Ama canım arkadaşlarım bu olayı hiç dert etmiyorlardı. Abi birisi bana bir açıklama yapabilir mi lütfen?
Etraftakiler yığınla bizimkilerin yanına giderken ezilmemek için aralarından çekildim. Batu ile bir banka gelip oturduk. Düşünceli bir şekilde ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Tamam Cihan ve Bade artık birliktelerdi ve bu beni çok sevindirmişti. Ama çocukların bundan ne zaman haberi olmuştu ve buna nasıl hemen razı olmuşlardı. Yani anlamadığım şey onlara söylemeye fırsat oldu da bana bir mesajla açıklanmaya bile fırsat olmadı mı?
"Sana söylemedikleri için üzgünsün." dedi tespit edercesine Batu.
"Nereden bildin zeka küpü?" diye sordum sitemle.
"Kızım demek ki çok zaman geçmemiş. Bu yüzden sana söyleyememişler." dedi beni avutmaya çalışarak.
"Öbürlerine söylemeye fırsat olmuş ama." dedim üzgün bir yüzle.
"Sende haklısın." dedi bana hak verircesine.
"Neyse derse geç kalmayalım. Hadi kalk." dedim ve ayağa kalkıp onuda kolundan kaldırdım. Oda kalkınca birlikte olkula girdik ve sınıflarımızın olduğu kata gelince ayrıldık. Sınıfıma girdiğimde canım hiç Bade'nin yanında oturmak istemiyordu. Sonuçta oda en ufak şeyde bana trip atıp Çiçek'in yanına geçiyordu. Ama ben bu sefer ikisinede trip atıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çınar Ağacı
ChickLitYağmur bastırdığında çıktığım yolda gördüm ben o büyük Çınar Ağacını. Kim bilirdi ki o gün o ağacı bir başka gözler görecek ve benim hayatıma dokunacaktı o gözlerin ateşi. Sevgisiyle, üzüntüsüyle, anılarımla, unuttuklarımla dokunacaktı ve küle dönme...