Eşyalarımı taşıyan yardımcıları yatağımda bağdaş kurmuş izliyordum.Kuzey ile Onur notu ve buketi getiren kişiyi arıyordu çünkü Ares buraya giremezdi.Yani umarım...Zihinfend gücümde ustalaşmam gerektiğine karar verilmişti.
Eşyalarım yerleşti.Odaya kendi isteğime göre küçük dokunuşlar yaptığımda işlerim bitmişti.Odadan çıkıp yemek salonuna indim.Akşam olmuştu ve ben odaya girdiğimden beri ne Onur'u ne Umut'u ne de Kuzey'i görmüştüm.Yemekte de yoklardı.Dalgın bir şekilde 3akşam yemeğimi yedikten sonra bahçeye çıktım.Güvenlik önlemleri arttırılmış ve bahçe asker dolmuştu.Gerginlikle yürüdüm.Sürekli etrafımı kontrol ediyor,duyduğum en ufak seste irkiliyordum.Galiba paronayak olmuştum.
Askerlerin uyarısıyla odama döndüm.Belli bir saatten sonra bahçede kalmam şu an için uygun değildi.Odama geçip kapıyı kilitledim.Duşa girip işlerimi hallettkkten sonra pijamalarımı giydim.Biraz uyumayı denesem iyi olacaktı.
Saatlerdir yatakta dönüp durmam hiçbir işe yaramamıştı.Uyku tutmuyordu.Kuzey,Onur,Umut...Hiçbiri mesajlarıma ve aramalarıma cevap vermemişti.Korku bedenimi sarsarken uyuyamazdım.Üstüme uzun siyah hırkamı geçirip spor ayakkabılarımı giydim.Odamın kapısını kilitleyip bahçeye indim.Geç saatler olduğu için askerler bahçede yoktu.Kollarımı soğuktan korunmak için birbirine bağladım. Çok uzaklaşmadan yürümeye başladım.Göl artık gözüme daha da korkunç gözüküyordu.Göle bakarken arkamdan gelen ses ile sıçradım.Arkamı döndüğümde karşımda duran askerle rahat bir nefes aldım.
"Kraliçem artık odanıza geçmeniz gerek.Kuzey Bey henüz gelmedi."
Suratım asık bir şekilde odama yürüdüm.Daha kapıyı açmadan ensemde hissettiğim acı ile çığlık atamadan yere yığıldım.
Gözlerim karanlığa yavaş yavaş alışıyordu.Bilmediğim bir odada uyanmıştım.Ensemdeki ağrı devam ediyordu.Zorlukla kafamı kaldırdım.Sandalyede bağlı vücudum kıpırdamakta güçlük çekiyordu.Bulunduğum odanın kapısı açıldı.
Arın.
Yavaş adımlarla yanıma geldi.
"Üzgünüm kraliçe fakat bize başka yol bırakmadın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KRALİÇE
FantasyKorku muydu hareketlerimi yöneten?Yoksa mecburiyet mi?Artık kendime soru sorduğumda cevabı veremiyordum. "Binlerce kez pişmanlık yaşadım buraya geldiğim için.Ama asıl ironik olan ne biliyor musun?Buraya geleceğimi bile bile o kovuğa girerdim.Hemde d...