Korku muydu hareketlerimi yöneten?Yoksa mecburiyet mi?Artık kendime soru sorduğumda cevabı veremiyordum.
Ağustos sabahı beni erkenden uyandıran annem ile dedemin çiftliğine doğru yola çıkmıştık.Sabah 6 ve daha horozlar bile kalkmadı.Arabayı süren babamın yanında annem ve arkalarında müzik dinleyerek uyuyan ben.Klasik yaz tatili etkinliğiydi bu.Ağustos ayının başında tüm Göknar ailesi bir araya gelirdi.Genel olarak ben çiftlikteki bahçemde takılırdım.Tüm zamanım ne kadar şikayet edilirse edilsin kitap okuyarak geçerdi.Onlara göre kitaplarla kafayı yemiştim.
Çiftliğe geldiğimizde zorla açtım gözlerimi.Gördüğüm-aslında gözlerim kapalı olduğu için göremediğim-kişilere günaydın diyerek yanlarından geçiyordum.Uyku bedenimden ayrılmadan ve tüm sülalem toplanmadan biraz daha uyumak istiyordum.Odam hazırlanmıştı bile.Hemen girip kendimi uykuya teslim ettim.
Evdeki gürültüye uyanan vücudum fazlasıyla huysuzdu.Elimi yüzümü yıkadım.Saat 14.15'ti.Öğleni geçtiğine göre herkes gelmiş olmalıydı.Mutfağa gittiğimde yanılmadığımı gördüm.Selamlaşma faslını hemen bitirip kendimi botanik bahçeme attım.Ormanın kıyısında olan bahçem bana dedemin armağanıydı.İçerisi çiçek doluydu ve ortasında salıncak ile minderler vardı.Elimde kitabım kulağımda kulaklığım hayatımın en güzel aktivitesini yapıyordum.
Saat kaç oldu bilmiyorum ama hava kararmak üzereydi.Sanırım artık gitmeliydim.Bahçemden çıktım ve kapıyı kilitledim.Arkamı döndüğümde davetsiz bir misafirim vardı.Sincap gözlerini bana dikmişti.Uzun bir bakışma yaşadık ve o bir anda zıplayıp anahtarımı aldı.
Son hız ormana koşuyordu ve bende peşindeydim.Hediyem olan bahçeyi sincaba kaptırmaya hevesli değildim.Zaten hava çok kararmamıştı ve hemen döneceğime emindim.Sincap bir ağacın kovuğuna atladı.Onu köşeye sıkıştırmanın mutluluğu ile kovuğa eğildim.Hayatımda hata mı yoksa şans mı olduğunu anlayamadığım bir andı bu.Kovuktan aşağı paraşütleymiş gibi indim.Ortada ne sincap ne anahtar ne de az önce elimde olan telefonum,kulaklığım ve kitabım vardı.Ben daha neler olduğunu anlamadan burnuma dayatılan bez ile diğer şokumu yaşadım.Bezin eterli olduğunu anladığımda her şey için çok geçti,bilincim artık benimle değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KRALİÇE
FantasíaKorku muydu hareketlerimi yöneten?Yoksa mecburiyet mi?Artık kendime soru sorduğumda cevabı veremiyordum. "Binlerce kez pişmanlık yaşadım buraya geldiğim için.Ama asıl ironik olan ne biliyor musun?Buraya geleceğimi bile bile o kovuğa girerdim.Hemde d...