"Hazırlan Eftelya.İlk görev yerin Berilya."
Bu bir kabussa hemen şimdi uyanmam gerekti.Daha buraya geleli bir ay olmamıştı.Üstelik Berilya ile ilgili pek güzel anılarım yoktu.İtiraz etmek için ağzımı açmıştım fakat Arın kesin bir şekilde susturdu beni.Anlaşılan mecburdum.
~1 SAAT ÖNCE-ARES~
Berilya ile olan gerginlik bizi iyice geriyordu.Yetmezmiş gibi Eftelya kafamı karıştırıyordu.Biraz kafa toplamam lazımdı ama önce bir askerin Berilya meselesi için gitmesi gerekiyordu.Arın'ı çağırdım.
"En güvendiğin askerini hazırla.İki gün sonra Berilyaya gidecek.Berilya'nın baş muhafızını öldürecek.Bu sayede savaş eğitimleri yavaşlayacak."
Arın kafasını sallayıp gitti.Benim aklımda Eftelyada kalmaya devam etti.
~Eftelya~
Görevimi anlatan Arın sonrasında gitmişti.İki gün sonra yolcuydum ve tek olacaktım.Yemeğimi yedikten sonra odama döndüm.Uyumak istiyordum fakat koridordaki sesler izin vermedi.Birileri kavga ediyordu.Bana kalırsa savaştan farkı yoktu bu kavganın.Kalkıp koridora çıktım.Biraz ileride Ares ile Arın vardı.Bağıran Aresti.
"Ne demek Eftelyayı gönderiyorum göreve?Ben sana en güvendiğin asker dedim Arın.Eftelya geleli bir ay bile almadı."
Eh bunu bende söylemiştim.
"Ama efendim Eftelya zihin gücüyle yoluna çıkan herkesi yenebilir bu bizi-"
"Ne diyorsun sen Arın?Deneyimsiz bir öğrenci o."
Herkesin benimle ilgili fikrini dinledikten sonra artık sabrım tükendi.
"Pardon buradaki Eftelya ben oluyorum değil mi?Eğer öyleyse ben söyleyim kendi kararımı.Deneyimsiz birine iş vermezseniz nasıl deneyim kazanacak?Ayrıca 'bir aylık öğrenci' bile olsam bana karşı o kadar güçlü kalkanınız olmasa sizi oyuncağım yaparım.Ben o göreve gidiyorum."
Lafımı bitirip odama girdim.Sesler kesilmişti.Ne olursa olsun o göreve girip herkese gücümü gösterecektim.Çünkü ben Eftelya Göknardım.Bir şeyi yapamazsın derlerse yapardım.
Görev günü gelmişti ve ben gidiyordum.Onur istemeye istemeye beni gönderiyordu.Duyduğunda uzun bir kavga etmiştik.Son kez sarılıp vedalaştık.Eh artık yolcu yolunda gerekti.Dalga geçiyordum ama oraya birini öldürmeye gittiğimin bilincindeydim.İçten içe korkuyordum fakat yapmaya mecburdum.
Beni götürecek araca bindim.Helikopter gibi küçüktü ama hem tek kişilik hem sessiz hemde kendi kendine giden bir araçtı.Berilyaya gizlice indim.Araçtan çıkar çıkmaz araç kendini görünmez yapmıştı. İki saatlik sürenin sonunda görünmezliği bozulacaktı.Yani iki saate işimi bitirmem gerekti.
Muhafızların zihniyle oynayıp kafalarını karıştırdım ve artık içerdeydim.Önüme çıkan herkesin kafası uçuyordu ve hemen düzelmezlerdi.Sanırım işim kolay olacaktı ama iz bırakmamam gerekti.Baş muhafızın odası en üst kattaydı.Hızla yukarı çıktım.Şansıma karşıma çıkanlar ilk katta tükenmişti.Sarayın bu kadar boş ve sakin olması ilginçti.En üst kata çıktım ve baş muhafızın odasına girdim.Odasında değildi.Masasına ilerledim.Uzun süre önce çıkmış olmalıydı çünkü masadaki kahve buz gibi olmuştu.Masanın üstü kağıtlarla doluydu.Etrafımı ilnceledim ve kağıtları karıştırmaya başladım.Belki işe yarar şeyler bulurdum.Mavi bir dosya geçti elime.Üstünde büyük harflerle 'Alerya' yazıyordu.İçini karıştırmaya başladım.Ares,Arın,Onur hatta Kayra ile ben bile vardık dosyada.Hepimizle ilgili bir çok bilgi içindeydi.Biraz daha baktığımda iki isim dikkatimi çekti.Hakan ve Hande Kılıç.Alerya kralı ve kraliçesi.Resimlerine baktım.Orta yaştaydılar hatta bence baya gençlerdi.Hande çok güzel bir kadındı.Hakan ise ondan altta kalır değildi.Biraz daha ilerlediğimde Hande Kılıç'ın fotoğrafının üstünde çarpı işareti olduğunu gördüm.Altında küçük bir not vardı ama okunmuyordu.Dosya bana lazım olabilirdi.Bir şekilde kopyalamalıydım.Aklıma gelen telefonumda gülümsedim.Hemen dosyanın tüm sayfalarını çekmeye başladım.Fotoğrafları çektikçe gülümsemem büyüyordu.Son sayfayıda çektikten sonra telefonumu cebime koydum.Zamanım az kalmıştı ve ben görevimi unutuyordum.Odadan hızla çıktım ve diğer odalara girmeye başladım.Kapısı aralık bir odayı gördüm.Elimde silah vardı.Zihin gücüyle birini öldüremezdim.Zaten henüz çok yeniydim.Yavaşça içeri girdim.Sanırım burası kraliyet üyelerinin toplantı odasıydı.Işık kapalıydı fakat elimdeki küçük fener işimi görüyordu.İçeriyi incelemeye devam ettim.Baş muhafız hiçbir yerde yoktu fakat edindiğim bilgiler işe yarardı.Artık çıkmam gerekti.Kapıya yöneldim fakat kapanmıştı.Zorladım lakin açılmıyordu.Bir anda içeriden gelen sesle kaskatı kesildim.
"Bence yeterince dolaştın Alerya askeri.İnsanların evine izinsiz girmek ayıp değil mi Eftelya?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KRALİÇE
FantasíaKorku muydu hareketlerimi yöneten?Yoksa mecburiyet mi?Artık kendime soru sorduğumda cevabı veremiyordum. "Binlerce kez pişmanlık yaşadım buraya geldiğim için.Ama asıl ironik olan ne biliyor musun?Buraya geleceğimi bile bile o kovuğa girerdim.Hemde d...