"Sana güveniyorum."
Bu sözümle ikimizde birbirimize bakıp gülümsedik.Kuzey'in içeri girmesiyle kendimize geldik.
"Günaydın bücür."
Keyfi yerindeydi ve abiliğe başlamıştı.
"Bücür?Abartmasak mı abicim?Aramızdaki kardeşlik bozulur abicim.Yapma sevgili abim."
Abi lafına yaptığım vurgu onu gülümsetti.
"Size doyum olmaz beyler.Ben odamdayım."
Kapıya giderken Onur sesiyle durdurdu beni.
"Akşam kutlama yapacağız kraliçe.Sen gelmezsen ben ölürmüşüm.Ben demedim bak bunu doktorum dedi."
Gözlerimi devirdim ve cevap vermeden gittim.Alışmak zorundaydım.Geri dönmeye hiç niyetim yoktu.
Balkona geçip kitap okumaya başladım.Kafa dağıtmak iyi gelmişti.Madem hayat bu kadar vuruyordu bana o zaman bende her seferinde daha da güçlenerek kalkacaktım.
Akşama doğru Onur kapımda dikilmişti.Bana elbise seçiyorduk.O çoktan lacivert takım elbisesinin içindeydi.Erkeklerin hazırlanması kolaydı tabi.Giydiğim hiçbir elbiseyi beğenmiyordu.Beyaz bir elbise ile gittim.Artık ağlayacaktım çünkü sabahtan beri elbise deniyordum ve doğru düzgün bir şey yememiştim.
"Olmamış bu.Fazla dar.Rahat hareket edemezsin."
Büyük bir oflamayla tekrar giyinme odasına girdim.Üstüme sade siyah bir elbise geçirdim.Bunuda beğenmezse tüm dolabı kafasına geçireceğime ahdettim.Ayaklarımda siyah topuklularla zemine sertçe basarak odama geçtim.Yatağımın üstünde oturuyordu ve biriyle mesajlaşıyordu.Ayakkabılarımın sesiyle kafasını kaldırdı.İlk önce dikkatlice baktı.Sonra gözlerini kapattı ve başını hızlıca iki yana salladı.Tekrar gözlerini açıp yanıma geldi.
"Bi' çimdikler misin beni?"
Tabi bunu zevkle yaptım.Acıyla inledi.Elimi tutup beni etrafımda döndürdü.
"Sen sen misin?Yoksa içeride ikizin falan mı vardı?"
Gözlerimi devirdim ve elinden tutup odadan çıkardım.Saç ve makyajı halletmiştim giyindikten sonra.
"Hey dur!Eftelyayı unuttuk."
Sinirli gözlerle ona baktım.
"Çeneni kapatıp yürüyecek misin yoksa bunu ben mi yapayım?"
Ağzına fermuar çekiyormuş gibi yapıp gülümsedi.Bazen beni çok yoruyordu.Tekrar sürüklemeye başladım.Dışarıda hafif bir esinti vardı bu yüzden üstüme deri ceketimi aldım.Dışarıda elini bıraktım ve bizi bekleyen Kuzey'in ve geçen gün tanıştığım Nergis'in yanına gittim.Bir anda bana koşup sarılan Nergis ile afalladım.Kız kucağıma atlamıştı.Kuzey ve Onur yanyana bizi izliyordu.Fakat onların gözünde şaşkınlık değil şefkat vardı.Benden ayrıldı fakat bu seferde ellerimi tuttu.Gözlerinden yaşlar boşalıyordu.
"Özür dilerim ama dayanamadım.Seni çok özledim kardeşim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KRALİÇE
FantastikKorku muydu hareketlerimi yöneten?Yoksa mecburiyet mi?Artık kendime soru sorduğumda cevabı veremiyordum. "Binlerce kez pişmanlık yaşadım buraya geldiğim için.Ama asıl ironik olan ne biliyor musun?Buraya geleceğimi bile bile o kovuğa girerdim.Hemde d...