"...gücünü unutma."
O kadar kelimenin arasından sadece bu iki kelimeyi sayıklıyordu zihnim.Aklımdaysa tek soru vardı.Neredeydi?Tekrar aradım ama ulaşamıyordum.Telefonunu kapatmıştı.Hiçbir şey yapamadan burada beklemek istemiyordum.Çalan kapı sesiyle yavaşça ayağa kalktım.Önümde bizim saraya ait iki koruma vardı.
"Eftelya Hanım," diyerek başıyla selamladı biri."Bir süre burada kalacaksınız.O sırada korumalarınız biziz.Saraydan başka askerler de gönderilmeden Berilyaya dönemezsiniz."
Kafam hiçbir şeyi almıyordu.Neler oluyordu?Aklımdan geçeni okumuş gibi konuşmaya devam etti.
"Önemli bir şey yok,efendim.Alerya'nın saldırısı.Sadece tedbir amaçlı buradasınız."
Ares...Pes etmek sözcük dağarcığında yoktu anlaşılan.Fakat kendine fazla güveniyordu.
Korumaları başımla onaylayıp kapıyı kapattım.Güneş yeni yeni doğmaya başlamıştı.Duşa girip düşünceleriminde suyla birlikte gitmesini bekledim fakat ruhu temizlemek daha zordu.Rastgele elime gelen tişört ve şortu üstüme geçirip saçlarımı kuruttum.Odayı toplayıp yatağın üstünde bağdaş kurdum. Ne yapacaktım?Gerçekten burada oturup onların mücadelesini mi bekleyecektim?Kesinlikle bana uyan şeyler değildi bu düşünceler ama burada kalmamı istiyorlarsa demek ki yapmam gereken buydu.Ellerimle yüzümü kapatıp derin bir nefes verdim.Anlaşılan bir süre hiçbir şey yapamazdım.
~~~
Dört gündür tektim burada.Sadece yemek için çıkıyordum odadan.O günden beri tek bir haber bile alamamıştım ve gittikçe daha çok tedirgin oluyordum.
Akşam olmak üzereydi.Camın önünde yere oturup batan Güneşi izliyordum.Telefonumdan gelen kısık müzik sesi aklımı dünyada tutuyordu.Uyku üzerime çökmüştü.Bir süredir kabuslarla uyandığım için uykularım zehir olmuştu.Başımı yatağın kenarına yasladım.
Ne kadar süredir uyuyordum bilmiyorum ama çalan telefon kendime getirmişti beni.Aynı pozisyonda uzun süre kalmaktan sırtım ağrımıştı.Zorlukla kalkıp telefonu aldım.Kaydetmediğim bir numaraydı arayan.Telefonu kulağıma götürüp konuşmasını bekledim.Fazla bekletmedi ama keşke bekletseydi...
"Selam kraliçem.Özür dilerim uyandırdım fakat o şekilde uyumana gönlüm el vermedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KRALİÇE
FantasyKorku muydu hareketlerimi yöneten?Yoksa mecburiyet mi?Artık kendime soru sorduğumda cevabı veremiyordum. "Binlerce kez pişmanlık yaşadım buraya geldiğim için.Ama asıl ironik olan ne biliyor musun?Buraya geleceğimi bile bile o kovuğa girerdim.Hemde d...