ŞİİR SENİN YÜZÜNDÜR

353 26 12
                                    


Karanlık bir geçit...Koşuyorum ama nereye? Peşimden gelen ayak seslerini duyabiliyorum.Hızımı arttırıyorum fakat vazgeçmiyor.Nefes sesini duyuyorum.Yaklaşıyor.Arkama bakıyorum.Ve dibimdeki yüzden dolayı çığlık atıyorum.

...

Gördüğüm kabus yüzünden nefesim kesilerek uyanmıştım.Bir bardak suyu tek dikişte içip yataktan kalktım.Başımın döndüğünü hissediyordum.Yavaş adımlarla banyoya girdim.Soğuk suyun altında titreyerek durdum.Soğuk su bedenimden akarken beni de ayıltıyordu.Uykumda kendimi kastığım için kaslarım ağrıyordu.Suyu ılıklaştırıp ağrının geçmesini bekledim.Banyodan çıkıp üstümü giyindikten sonra saçlarımı hafif nemli olacak şekilde kuruttum.Saat sabah 09.00'du.Kahvaltıya kadar bahçede yürüyüş yapmaya karar verdim.Aynamın önündeki taça kaydı bakışlarım.Taht salonu ya da misafir ağırlama haricinde takmam zorunlu değildi.Taçın yanına gidip elime aldım.İşlemeleri gerçekten usta işiydi.Taçın iç yüzeyindeki el yazısı dikkatimi çekti.Bertilda Göknar.Annem...Yüzünü hayal meyal hatırladığım kadın.Onunla geçireceğim zamanı çalanlara bir kez daha lanet ettim.Elimde taç ile balkona çıktım.Gökyüzüne bakıp dudaklarımı oynattım.

"Sizi gururlandıracağıma söz veriyorum."

Bahçeden gelen sesler ile bakışlarımı indirdim.Genç askerler kılıç eğitimlerini gerçekleştiriyordu.Başlarında Onur vardı.Bir süre daha onları izledikten sonra bahçeye inmeye karar verdim.Taçı yerine koyup odamdan çıktım.Kapımda bekleyen askerler beni selamladıktan sonra bir tanesi benimle yürümeye başladı.Bahçeye çıkana kadar gördüğüm her asker ekstra saygı gösteriyordu ve bu utanmama sebep oluyordu.Bahçeye çıkıp çalışma yapan askerlerin yanına gittim.Beni fark ettiklerinde kılıçlarıyla birlikte neredeyse yere kadar eğildiler.Eğilenlerin arasında Onuru görünce gülmeye başladım.Başımla selamlarını aldıktan sonra ayağa kalktılar.Onur'un yanına gidip onları izlemeye başladım.

"Kaç yaşlarındalar?"

"En küçükleri 16."

Henüz çok gençlerdi.Canlarını tehlikeye atmak rahatsız etmişti.

"Bu kadar küçük yaşta kendilerjni tehlikeye atmaları ne kadar doğru?"

"Herhangi bir saldırıda zaten tehlikede olacaklar.Bizim amacımız onların eğitimli olması.En azından kendilerini ve ailelerini savunabilecekler.Saray askeri olmak için en az 18 olmaları gerek.Bu sadece bir ön hazırlık."

Duyduklarım beni memnun ettiği için daha fazla soru sormadım.Bir süre sonra Onur aralarına girip çalışmalarını durdurdu.

"Şimdilik bu kadar yeter.Gidip kahvaltınızı yapabilirsiniz."

Onlar dağıldıktan sonra bana döndü.

"Kahvaltı yapmadığını tahmin ediyorum.Hadi gidelim yoksa Kuzey kılıç çalışmasını üstümde gerçekleştirecek."

Söyledikleri yüzümde tebessüm oluşturdu.Fakat sonrasinda gelip elimi tutmasını beklemiyordum.Nedense bu beni iyi hissettirmişti bu yüzden itiraz etmeden peşinden yürüdüm.Yemek salonuna geldiğimizde Kuzey'i yemeğe başlamış bir şekilde bulduk.Kafasını kaldırıp önce bize sonra ellerimize baktı.Yüz hatları gerilmişti.Onur'a dönüp ağzını açacağı sırada içeri giren Nergis ile sessizleşti.

"Günaydın herkese."

Her zaman ki enerjisi ile ışık saçıyordu.Hepimiz oturup kahvaltımızı egmeye başladık.

...

"Hadi bak çok eğlenceli olacak."

Nergis sabahtan beri odamda beni ikna etmeye çalışıyordu.Kraliçe oluşumu kutlamak için bir mekan ayarlamıştı.Fakat ben gece alamadığım uykumu tamamlamak istiyordum.

KAYIP KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin