Uyuyamıyordum...Kabus bile göremiyordum.Uykusuzluktan gözlerim yanarken ben yatak başlığına yaslanmış duvarı izliyordum.Korumalar yoktu.Tek başımaydım.Telefonum ise o olaydan sonra hiç çalmamıştı.Meriç birkaç kez daha mesaj atmıştı.
Saat 08.00'de zorla daldığım uykudan uyandım.Sadece 40 dakika uyumuştum.Odamdan çıkmayı planlamıyordum.Kahvaltı yapmak ise asla hedeflerim arasına giremezdi.Odanın içinde boş boş gezmeye başladım.En kısa sürede kendimi savunmayı öğrenmeliydim.
Çalan kapıya tereddütle yaklaştım ve Meriç'in sesini duydum.Elinde kahvaltı tepsisi ile bekliyordu.Yeni uyandığını belli eden dağınık saçlarıyla çok...Hoş duruyordu."Kahvaltını yapmamışsın.Belki beraber yaparız diye düşündüm."
Başımı olumlu anlamda salladım.Balkondaki masaya oturduk.Ben mini mutfağımda ikimize çay yaptım.Masayı hazırladıktan sonra sohbet ede ede yemeğimize başladık.
"Dövüş sporlarıyla ilgilenmek istiyorum aslında.Sanırım ihtiyacım olacak."
Gözleri parladı.
"Artık yeni dövüş eğitmeninim.Yarından itibaren başlıyoruz.Sana yazarım."
Hevesle başımı salladım.Meriçten aldığım güven duygusu hafife alınamazdı.Biraz daha sohbet edip ayrıldık.Uzum zaman sonra ilk kez rahatlamış hissediyordum fakat bir sorun vardı Meriçle aramdaki ilişkide.
Benim Berilya isimli bir ülkenin kraliçesi olduğumu ve zihin gücüyle herkesi yönetebildiğimi bilmiyordu...
Üzgünüm Meriç ama bir süre daha bilmemen iyi olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP KRALİÇE
FantasyKorku muydu hareketlerimi yöneten?Yoksa mecburiyet mi?Artık kendime soru sorduğumda cevabı veremiyordum. "Binlerce kez pişmanlık yaşadım buraya geldiğim için.Ama asıl ironik olan ne biliyor musun?Buraya geleceğimi bile bile o kovuğa girerdim.Hemde d...