Merhaba,
Biz geldik! Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
Keyifli okumalar.
🍓🍰
Defterimi kapatırken arkama yaslandım. Okulun açılmasının üçüncü günüydü ve dün test çözmeye başlamıştım. Masamın üzerindeki dijital saate bakınca iki saatin geçtiğini fark ettim. Biraz gerinerek telefonu elime aldım, tam o sırada bir bildirim geldi.
Bilinmeyen: Gamze'm, nasılsın?
Siz: Yorgunum. Ders çalışmaktan beynim uyuştu resmen. Okulu bulan kişiye bütün beddualarımı yolluyorum.
Bilinmeyen: + sonsuz.
Bilinmeyen: Cuma günü deneme varmış, duydun mu?
Siz: Ne denemesi? Kimse öyle bir şey demedi. Nereden çıktı bu deneme?
Bilinmeyen: Bir arkadaşım, matematik hocasını geometri hocasıyla konuşurken duymuş. İki dersten de deneme yapacaklarmış.
Siz: İki sayısal dersi mi? Bu nedir ya!
Bilinmeyen: Gamze'm, sakin ol. Sana yardımcı olacağım.
Siz: Nasıl?
Bilinmeyen: Yarın son ders boş. Okulun kütüphanesine git. En arka masada seni bir şey bekliyor olacak.
Siz: Oha! Beni bu denemelerden geçir, dile benden ne dilersen.
Bilinmeyen: Beni sevmen yeter, başka bir şey istemem.
Siz: Ders çalışmam lazım artık, görüşürüz!
Bilinmeyen: Kaç bakalım, nereye kadar kaçacaksın? Görüşürüz Gamze'm, seni seviyorum.
Mesajı okuduktan sonra telefonu kapatıp bir kenara koydum. Tam o sırada kapı sesi duyuldu, yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açar açmaz küçük bir bey, bacaklarıma sarıldı.
"Bebeğim!" dedim ve diz çöküp kollarımın arasına aldım onu. Benden tam 14 yaş küçüktü civciv. "Emir, ellerini yıka hemen, dışardan geldin."
İsteksizce geri çekilen Emir banyoya koşarken ben de ayağa kalktım ve annemlere hoşgeldiniz dedim. Annem ve babam eve girdikten sonra babam seslendi: "Hoş geldinizi bırak şimdi. Biz gece tekrar çıkacağız. Emir'e sen bakacaksın."
Şaşkınlıkla salona girdim. "Nasıl yani, benim okulum başladı. Emir'e nasıl bakayım ben öğlenleri?"
"Bizim gitmemiz lazım. Emir'i yanımıza alamayız, sen bakacaksın," dedi babam.
Annemle göz göze geldiğimde o sadece başını iki yana salladı. İtiraz etmenin bir anlamı yoktu. Babam yatak odasına doğru ilerlerken, annem yanımdan geçerken elimi tuttu. "Biraz idare etmen gerekiyor, Gamze'm."
"Okuldayken Emir'e kim bakacak anne?" diye sordum.
"Alt komşuya bırakırsın. Emir, onun oğluyla iyi anlaşıyor. Kadın da seve seve bakarım demişti zaten."
Annemle babam evden ayrılınca kapıyı kilitleyip Emir'in yanına diz çöktüm. "Abla, kocaman bir öpücük istiyor bebeğinden," dedim. O da yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kollarını boynuma doladı. Dengemi kaybedip yere oturdum ama ona sıkıca sarıldım. Yanağıma minik öpücükler kondururken ben de onu öptüm.
Emir'i kucağıma alıp odama götürdüm. Pijamalarını giydirdikten sonra onu yatağa yatırdım. Uykulu gözlerle bana bakarken, işaret diliyle "İyi geceler" dedi. Yanağından bir kez daha öptüm. Bu dünyada en kıymet verdiğim kişi oydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı | Texting DÜZENLENIYOR
General FictionGözlerini kırpmadan bana bakarken dudaklarımda yavaşça bir tebessüm oluştu. Bağdaş yaptığımız bacaklarımız birbirine değerken dayanamayıp konuştum. "Böyle susarak birbirimize bakmaya devam mı edeceğiz?" Dudağının kenarından başlayan gülümseme tüm du...