Merhaba,
Nasılsınız? Bol bol yorum yapmayı unutmayın, olur mu?
Keyifli okumalar.
🍓🍰
Heyecanla yerimde kıpırdandım. Erkenden okulda toplanmıştık. Turnuvalar liseler arası olacaktı ve bizim okul önderlik ediyordu. Bu yüzden de bahçe, karşı liselerden gelen öğrencilerle doluydu.
Ortamdaki aşırı kalabalık beni rahatsız ediyordu. Hem heyecanlıydım hem de gergindim.
"Burası gittikçe kalabalıklaşıyor, hadi gelin sahaya gidelim."
"Daha bir saat var maçın başlamasına civciv, erken değil mi?"
"Ne olacak ki? Son bir kez antrenman yaparsınız."
"Ebrar haklı, smaçörümüz eksik, yedekteki arkadaşımız da tecrübeli değil. Oyuna hâkim değil bizim kadar. O yüzden diğer smaçör olarak bana iş düşecek. Son bir antrenman yapmak iyi gelir."
Ceren bana destek çıkınca ona öpücük attım, o da aynı şekilde karşılık verdi. Ayağa kalkıp topluca binaya doğru yürümeye başladık. İçeri girdiğimizde, buradaki kalabalık yüzünden göz devirdim. Öğrencilerin arasından itiş kakış geçip sahaya vardığımızda elime bir top alıp Ceren'le karşı karşıya geçtim. Kendimi çok zorlamadıkça oynayabilirdim, diye düşündüm.
Ceren'le antrenman yaparken, Rüzgar ve Yaman da diğer yarı sahada paslaşıyorlardı.
"Af edersiniz, voleybol maçı burada mı yapılacak?"
Elimdeki topu tutup yanımıza gelen kıza baktım. Ceren, benden önce davranarak kıza cevap verdi.
"Hangi okuldan geliyorsunuz? İç ve dış sahalarda farklı okullar yarışacak çünkü."
Elimdeki topu sektirirken kızın Ceren'e bir şey uzattığını gördüm. Ceren kâğıdı eline aldığında, kız birden geri çekmişti. Ceren'in acı dolu bir bağırışı duyuldu. Topu bırakıp yanına koştum.
"Ceren, ne oldu?"
Elini gösterdiğinde, dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Ceren'in avucu ve parmak eklemleri kesilmişti. Başımı çevirip kıza baktığımda, çoktan koşarak sahadan çıkmıştı.
"Yürü, revire gidiyoruz. Kızlar, siz koça durumu anlatın biz gelene kadar."
Ceren'i tutarken Oktay'ın sesi duyuldu. "Rüzgar, gel abi, şu kıza bakalım."
Oktay ve Rüzgar sahadan çıkarken biz de aceleyle revirin yolunu tuttuk. Hemşire müdahale ederken Ceren'in eline dikiş attı. Sargıyı tamamlayıp revire veda ettikten sonra sahaya geri döndük.
"Ebrar, hemen soyunma odalarına geçin. Koç, takımla birlikte sizi bekliyor."
"Tamam."
Soyunma odasına doğru yürürken Ceren sessizce peşimden geldi. İçeri girdiğimizde banka oturdu.
"Ne müdahale yapıldı eline, Ceren?"
"Dikiş attılar, koç."
"Durumun riskli. Açık konuşmak gerekirse seni oynatamam. Dikişlerin patlayabilir ve bu oyuna odaklanmana engel olabilir."
"Ama koç..." diyecek oldu Ceren, ama koç onu susturdu.
"Aması falan yok, Ceren. Maçlara eksik oyuncuyla çıkacağız."
Başımı eğip gözlerimi kapattım bir anlığına. Şimdi söyleyeceklerim koçu sinirlendirebilirdi ama mecburdum.
Başımı kaldırıp seslendim. "Koç, oyuna girebilirim. Yedek oyuncumuz da Ceren'in yerine oynar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı | Texting DÜZENLENIYOR
General FictionGözlerini kırpmadan bana bakarken dudaklarımda yavaşça bir tebessüm oluştu. Bağdaş yaptığımız bacaklarımız birbirine değerken dayanamayıp konuştum. "Böyle susarak birbirimize bakmaya devam mı edeceğiz?" Dudağının kenarından başlayan gülümseme tüm du...