S.S. - 14.Bölüm

5.4K 198 22
                                    

Merhaba,

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bol bol yorum yapmayı unutmayın, olur mu?

Keyifli okumalar.

🍓🍰

"Bıktım senden! Bıktım!"

Bu yüksek sesli bağırışlarla uyanıp yatakta doğruldum. Konuşmalara kulak kabarttığımda annem ve babamın tartıştığını fark ettim. Yataktan kalkıp salona doğru yöneldim.

"Anne, baba? Gece vakti ne oluyor?" diye sordum çekinerek.

Babam, "Sen karışma!" diye sertçe çıkışınca, istemsizce yutkundum ve geriye doğru birkaç adım attım. O anda bacaklarımda hissettiğim baskıyla aşağıya eğildim. Emir, korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Onu kucağıma alıp saçlarını okşadım.

"Bir şey yok bebeğim, anne ve baba oyun oynuyorlar," dedim, başka ne diyebilirdim ki?

Emir başını iki yana salladı ve kafasını omzuma yasladı. Bir elimle kulağını kapattım, diğer elimle sırtını okşadım. Ancak annem ve babam, Emir'i fark etmeden tartışmaya devam ediyordu. Annem sinirle sehpadaki vazoyu yere fırlatınca hemen sırtımı döndüm, Emir'in görmemesi için.

Onu kucağıma alıp aceleyle odama götürdüm ve yatağıma yatırdım. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu. "Ağlama bebeğim, hiçbir şey yok. Anne ve baba oyun oynuyorlar, şimdi güzelce uyu tamam mı?" dedim.

Başını salladı ama kollarını boynuma doladı. İçimden derin bir nefes aldım. Öncelikle onu sakinleştirip uyutmalıydım. Odaya birkaç adım atarak, yavaşça yürümeye başladım. İçeriden hâlâ kavga sesleri geliyordu. Komşuların kapıya dayanması an meselesiydi; bu gürültü hiç normal değildi.

Emir'in sakinleşip düzenli nefes almaya başladığını duyduğumda onu dikkatlice yatağıma yatırdım. Odamdan sessizce çıkıp kapıyı kapattım. Salona döndüğümde babam kolt Salona döndüğümde babamı koltukta oturmuş, başını elleri arasına almış bir halde, annemi de odada volta atarken buldum. Kapının yanında durup onları izlemeye başladım.

"Bu böyle olmuyor, Selim," dedi annem, sesi kırık ve yorgundu.

"Bence de olmuyor," diye cevap verdi babam, aynı çaresizlikle.

"Her şey daha kötüye gitmeden boşanalım," dedi annem, derin bir nefes alarak.

Bu sözleri duyunca dudaklarım aralandı ve istemsizce gözlerim doldu. "Boşanalım," dedi babam da onaylayarak. O an, içimde bir şeyler kırıldı. Bu kadar kolay mıydı yılların evliliğini bitirmek?

Annem gözlerini bana çevirdiğinde yanlarına gidip annemin yanına oturdum. "Bu kadar kolay mı boşanma kararı vermek?" dedim sesim titreyerek.

"Bu konuya karışma, Gamze," diye uyardı babam, otoriter bir sesle.

"Gamze bizim kızımız, Selim. Bu konuda söz hakkı var," dedi annem beni savunarak. Ona dönüp baktığımda gözlerindeki yaşları gördüm. Gözlerimden yaşlar süzülürken anneme sıkıca sarıldım. Onun da gözyaşlarını omzumda hissediyordum.

Babam hiçbir şey söylemeden ayağa kalkıp odadan çıktı. Annemle bir süre sarılı kaldık. Sonra annem eliyle yanağıma dokundu, gözümden akan yaşları sildi.

"Her şey düzelecek, tamam mı?" diye fısıldadı ama ikimiz de bunun pek mümkün olmadığını biliyorduk.

Gecenin ilerleyen saatlerine kadar annemle koltukta, birbirimize sarılmış oturduk. Sonra annem, sabah erken kalkacağım için beni odama gitmem konusunda ikna etti. Kendisi yatak odasına gitti. Koridorda sessizce durup izledim. Annem odaya girdikten kısa bir süre sonra babam çıktı. Gidişini izlerken evin kapısının açılıp kapanma sesini duydum.

Annemin yalnız kalmasına gönlüm razı olmasa da, sessizce odama girdim ve Emir'in yanına uzandım. Küçük bedenini kollarıma sardım. Gözyaşlarım yastığımı ıslatırken gözlerimi kapattım. Umut ediyordum ki, yeni gün hepimiz için daha iyi geçecekti.

Sabah alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Emir'i uyandırmamak için dikkatlice yataktan kalkıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdikten sonra aynada kendime baktım. Şişmiş gözlerime oflayarak saçlarımı topladım. Banyodan çıkıp çantamı ve montumu aldım, sessizce evden çıktım. Annem hâlâ uyuyordu, onu uyandırmak istememiştim.

Ellerim cebimde durağa kadar dalgınca yürüdüm. Kafamın içi karmakarışıktı. Aklımda annemle babam vardı. Boşanmalarını istemiyordum, ama bir yandan da aralarındaki ilişki son aylarda öyle sağlıksız bir hâl almıştı ki, belki de bu en iyisiydi.

Minibüs geldiğinde en arkaya geçip oturdum. Telefonum cebimde titredi. Cebimden çıkarıp baktığımda sınıf grubundan mesajlar geldiğini gördüm.

Muhabbet Kafesi ☕️

Yaman: Kimler okulda?

Kuzey: Ben! Erken uyanmışım, Ebrar'ı göremeyince geç kaldım sandım bir an. :(

Yaman:

Yaman: Ama iyi olmuş erken gelmen, kantinde buluşalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaman: Ama iyi olmuş erken gelmen, kantinde buluşalım. Yeni gelen arkadaşlar da orada toplansın.

Sohbetten çıkıp telefonu cebime koydum. On dakika sonra durağa varıp aynı dalgınlıkla okula yürüdüm. Okul binasına girdiğimde kantine gitmek istemedim. Sınıfa çıkıp biraz yalnız kalmak, düşüncelerimi toparlamak daha iyi olurdu.

Sınıfa çıkıp sırama oturdum. Kollarımı masaya koyup başımı yasladım. Gözlerim kapanıyordu ki telefonum bir kez daha titredi.

Bilinmeyen: Gamze'm?

Bilinmeyen: Günaydın. Okula girerken çok dalgın görünüyordun, iyi misin?

Siz: Niye soruyorsun ki?

Siz: Çok mu umurunda?

Bilinmeyen: Gamze'm, iyi misin?

Siz: Sana ne?

Siz: Hepiniz aynısınız işte. Sen de onlardansın. Köprüyü geçene kadar canım cicim, sonra soğuk tavırlar. Erkek değil misiniz? Hepiniz aynısınız.

Mesajları yazıp gönderdiğimde, farkında olmadan onu kırmıştım. Ama sözler çoktan yazılmıştı. Cevap gelmeyince gözyaşlarım artarak yanaklarımdan süzüldü. Kollarımın üzerine başımı koyup ağladım. Geceden beri kuruyamayan gözyaşlarım...

🍓🍰

Bölüm sonu.

Nasıl buldunuz on dördüncü bölümü?

A-o!

İşler karışıyor. Gamze'nin ebeveynlerinin boşanma kararı, onu derinden etkiledi ve bu durum Bilinmeyen'e de yansıdı. Evet, bu hiç hoş olmadı 🙊

Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

💌

Saman Sarısı | Texting DÜZENLENIYOR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin