Merhabalarr 🥳
Nasılsınız, keyifleriniz yerindedir hepinizin İnşallah 🤍
Son bölümden sonra oldukça beklediğiniz bir bölüm oldu biliyorum ve bomba gibi geldiğimizden de emin olun isterim 👀
Kitap hakkındaki duyuları ve alıntıları İnstagram "Simaarawattpad" adlı hesaptan takip edebilirsiniz ✨
Çok fazla uzatmadan sizleri bölümle baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum. Satır aralarında buluşalım lütfen 🕯
• • •
Bölüm Şarkısı: Ülker Mamedova / Aşka Sürgün
"Beni benden öğren herkese aynı değilim.."
Nazım Hikmet Ran
⚫️
Zaman geçiyordu ve tükenen şey sadece vakit değildi...
Büyük bir köprünün üzerindeydim, ya sonuna kadar düşmeden yürüyecek mutluluğa ulaşacak, ya da şimdi olduğu gibi o köprüden aşağıya düşecek, ölecektim.
Arafta kalmıştım.
Kaderin bana çizdiği yolun, sonuna geldiğimi hissetmiştim fazlasıyla.
Bu hayatta bir çok şeyden yargılanabilirdim, önemli değildi susardım. Fakat namusuma, veyahut aileme laf edecek olan kişinin canını yakacak kadar da gözü karaydım. Asıl beni olmayan şeylerden yargılayanlardı ahlaksız olanlar.
Boğazıma oturan yumru yüzünden kelimelerimi bir araya getiremezken, elimi sıkan parmakları tenimden söküp çekmek istemiştim.
"Kim olduğun zerre umurumda değil, babamın oğlu olsa yine de karım olacak kadınla kimsenin bu şekilde konuşmasına izin vermem ben!"
Söylediği her kelimeyle kalbim kulaklarımda atıyordu. Behram Ağa oturduğu sandalyeyi ittirerek yerinden bir hışımla kalktı. Elini masanın üzerine vurdu, sesi avluda yankılandı. Ruhum sıkıştı.
"NE İÇİN VARDIR TÖRE BİLMEZ MİSİN SEN?! AĞA DEDİĞİN KURALLARINI BİLECEK!"
Behram Ağanın sesi sarmıştı dört bir yanımızı. Her kelimesi zehrini akıtarak yaktı ortalığı.
"Kuzenin olacak olan adamla kuytu köşelerde yakalanıyor!"
Sözleri ok misali zihnime saplanırken, nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Benim üzerimde olan bakışlarını Yavuz'a çevirmişti bu seferde.
"Ağa kızına karşı nasıl davranman gerektiğini bile bilmiyorsun! Kimse kızımın arkasından tek kelime laf edemez benim, kararını iyi veresin."
Sanki her şeyi karara bağlayacak olan kişi kendisiymiş gibi omuzlarını dikleştirmişti. Kendi kızını korurken, bana iftira atacak kadar vicdansızdı.
"Burada namus şereftir, gözünün yaşına bakmam."
Susmadı. Her konuşmasında bedenim biraz daha öfkeyle dolup taşıyordu.
"Behram Ağa!"
Yavuz'un sesiyle herkes yeniden bize döndü. Tam ortalarında durmaya devam ediyorduk. Çıkmazdaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K A R A D A Ğ L I
Teen Fiction❝Yüreğindeki ateşin içinde cayır cayır yanıyordu kadının ruhu. Mahkum edildiği hayatı istememişti oysa... çocukluğu gibi çalınıp alınmıştı gençliği de. Güvendiği her limanın onu yarı yolda bırakmasına da alışmıştı, diğer birçok şeye alıştığı gibi...