Merhaba, merhaba, merhabaaaa 💞
Nasılsınızz? Umarım iyisinizdir.
Önceki bölümden sonra, bu bölümün bir çok sahnesini yazmak, beni aşırı derecede heyecanlandırdı 🤤
Aralarda konunun gidişat hızı hakkında yorumlar alıyorum. Çok yavaş ilerlediğini söylüyor ya da çoğu olayın hemencecik sonuca bağlanmasını istiyorsunuz normal olarak.
Açıkçası acele olmasından ziyade anlamlı ve özel olması taraftarıyım ben. Evin'in travmalarını ve üzüntülerini yavaş ve temkinli atlatması aralarındaki bağın emin olun daha anlamlı olmasını sağlayacak... her bir duygularını sindire sindire okuyacağızz 🤍
Şimdi daha fazla uzatmadan sizleri bölümle baş başa bırakıyor ve keyifli okumalar diliyorum. Satır aralarında buluşalım lütfen, sizleri orada beklediğimi unutmayın 🕯
• • •
Bölüm Şarkıları: Mabel Matiz / Mendilimde Kırmızı Var
Toygar Işıklı / Hayat Gibi
"Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması...
"Ben" deyip susması, "Sen" deyip ağlamaklı kalması."835 Satır - Nazım Hikmet Ran
⚫️Yazardan:
Olasılıklar...
İnsanın mutluluğuna sebep olduğu gibi, canının fazlasıyla yanmasına da sebep olan şey.
Oluş sebebini kavramak istemediğimiz gerçekler belki de...
Karar veremiyor...
Üçüncü defa dikildiği bu hastane koridorunda iken, zihni puslanan adam buna bir türlü karar veremiyor.
Yaşanmış olan her şeyden kendisini sorumlu tutuyor sebepsizce.
Ve yüreğinin ortasında hissettiği keskin acı, nefesini kesmeye yetiyor.
"Hastanın herhangi bir kronik rahatsızlığı ya da alerjisi var mı?"
Duyduğu soru karşısında tüm algıları açılırken, doktorun beklentiyle bakan gözlerine karşılık verecek bir yanıt bulamıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K A R A D A Ğ L I
Ficção Adolescente❝Yüreğindeki ateşin içinde cayır cayır yanıyordu kadının ruhu. Mahkum edildiği hayatı istememişti oysa... çocukluğu gibi çalınıp alınmıştı gençliği de. Güvendiği her limanın onu yarı yolda bırakmasına da alışmıştı, diğer birçok şeye alıştığı gibi...