24. BÖLÜM "Y A N K I"

96.9K 4.4K 1.4K
                                    

Merhabaaaa 💞

Nasılsınız, keyifleriniz yerindedir İnşallah? Ben çok şükür iyiyim.

Öncelikle kitaba göstermiş olduğunuz ilgi ve güzel dilekleriniz için hepinize çok teşekkür ediyorum 🤍

Sizleri bölüm için biraz beklettim farkındayım ama inanın bazen yazmak çok zor oluyor. Sahneler ilerlemiyor, replikler birbirine giriyor... Bu bölümde de kafam o kadar karıştı ki yazmam baya zamanımı aldı 🥹 kusuruma bakmayın lütfen.

Şimdi daha fazla bekletmeden sizleri bölümle baş başa bırakıyor ve keyifli okumalar diliyorum. Satır aralarında buluşalım lütfen, sizleri orada beklediğimi unutmayın 🕯

• • •

Bölüm Şarkıları: Kenan Doğulu / Aklım Karıştı

"Aman Yarabbi! Sevmek bu muydu? İnsanı sanki bir mengene içinde sıkıp da birisinin ayakları altına ezik, bitik, can çekişerek atmak isteyene bu öldürücü şey, sevmek bu muydu?"

Mai ve Siyah - Halit Ziya Uşaklıgil





⚫️




Yıllar geçmişti, fakat ben kendime dair hiç bir şey bilmiyordum.

Kendime yabancıydım, tanıma fırsatım hiç olmamıştı.

O'na kadar...

Kalbimin sesini yıllar sonra ilk defa onun sayesinde duymuştum ben.

Korkmuştum, hala da korkuyordum. Fakat bu korkum ona karşı değildi. İçimdeki yoğun duyguları kontrol edemeyecek olmaktı gözümü korkutan başlıca sebep.

Biz iki yabancıydık ve yollarımız kesişmişti.

O duymasa da tüm kalbimle mırıldandım.

"İyi ki kesişti."

Korktuğum duygularım yüzünden az önce kalabalığın ortasında öptüğüm Yavuz'un yüzü garip bir hale bürünmüştü.

Şaşkındı.

Gülmek isteyen tarafımı da zapteden şey, öptükten sonra ortaya çıkan utanç duygum olmuştu. Ve ben gerçekten çok utanıyordum.

Bakışlarım önümde duran boynuna kayarken, sertçe yutkunmuş ve ondan dolayı ağırca hareket eden adem elmasıyla göz göze gelmemi sağlamıştı.

Daha öncesinde böylesine arsız bir tarafım olduğunu bilmiyordum, ve bir an önce kendimi toparlamazsam eğer boynundaki o çıkıntıya da dudaklarımı bastıracak olmaktan korkuyordum.

"S**eyim... kızım n'apıyorsun?"

Belimde duran elleri tenime olan baskısını arttırırken, yeşil gözlerimi utançla sıkı sıkıya kapatmıştım. Yüzüm yanıyordu.

"Bir dokunuşunla beni nasıl bir yangının içine attığını bilsen, yanıma bile yaklaşmazsın."

Boğuk sesi, tüm bedenimi titretirken gözlerimi aralayarak suratına bakmaya çalıştım. Emindim ki Lerzan çoktan gözlerini üzerimizden çekmişti, fakat şimdi bize bakan bir sürü kişi vardı.

"Bir anda şey oldu..."

Doğru kelimeleri bulamazken, o gözlerimin içine bakarak dudağını yalamıştı.

K A R A D A Ğ L IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin