2. BÖLÜM "V İ R A N E"

123K 7.6K 2.9K
                                    

Merhabalar 🍃

İlk bölüm için sizlerden aldığım yorumlar için çok teşekkür ederimm 🫶🏼Hayal dünyamdaki şeyleri buraya aktarıp sizlerle paylaşmak, ve beğenildiğini öğrenmek, gerçekten çok özel bir his...

İyi ki varsınız

• • •

Bölüm Şarkısı: Mabel Matiz / Öyle Kolaysa

"En çokta itiraz edebilmeyi isterdim, sesimi duyurabilmeyi isterdim..."

Evin ŞAHMARAN



⚫️


Kin gütmeyi bilmezdim ama bana yapılan şeyleri bir türlü unutamıyordum. Hakkımı doğru dürüst savunamıyor, evin içindeki haksızlığa karşı çıkarak kendi hayatımı kurmaya yönelik bir adım atamıyordum.

Azar yememek için koşarak girmiştim eve, elimdeki poşetin içinde bulunan sıvıyı gereğinden fazla beklemişti amcam.

"Evin?!"

"Geldim amca."

Çantamı ve ayakkabımı kenara bırakırken, mutfağa uğrayarak aldığım bardak ile oturma odasına girmiştim.

"Bir içki alıp gelecektin, ne halt yiyordun?"

Gözlerim gözlerine tırmanırken, hemen dudaklarımı aralamıştım. Susarsam suçlu sayılırdım, halbuki konuştuğum zaman da suçluydum.

"Araba yavaş geldi amca, hemen gidip gelmeye çalıştım. Bir isteğin var mı?"

Uzattığım bardağı tek seferde kafasına dikerken yeniden doldurmam için uzatmıştı. Doldurdum ve kafasını odadan çık dercesine sallamasıyla odadan çıktım. Kenardaki çantamı alarak bu seferde kendi odama geçmiştim. Uzun zaman sonra dışarıya çıkmış olmam bir yana, arabanın altına atlamış olmam içler acısıydı. Sıkıntıyla kendimi yatağın üzerine bırakırken, beğenerek aldığım fakat hangi ara kaybettiğimi bilmediğim fular gelmişti yeniden aklıma. Oysaki çok beğenmiştim.

"Bir daha alırım belki, tabi dışarıya yakın zamanda çıkabilirsem."

Kendi kendime olan konuşmamı evin çarpan kapısı bölmüştü. Yengemler gelmişti anlaşılan.

Hızlıca odamdan çıkarken, içeriye ellerindeki poşetlerle giren Alim abi ile karşılaşmıştım, gözleri hızlıca üzerimde gezinirken arkasından gelen annesi ile direkt mutfağa girmişti. Yengem kafasındaki şalı omuzlarına kaydırırken, kenara koyduğu iki poşeti işaret etmişti bana.

"Dikilme orada, al şunları yerleştir bir şeyler hazırla. Acıktık."

Beni arkasında bırakırken yerdeki poşetleri alarak mutfağa girdim. Alim abi elinde ki bardaktan suyunu yudumluyordu. Göz göze gelmemeye çalışarak, poşetleri boşaltmaya başlamıştım. Ve kalbimde korkunun sebebiyet verdiği bir çarpıntı vardı.

"Hayırdır Evin Hanım, küs müyüz?"

Konuşmak istemiyordum ama cevap vermedikçe de susacak gibi durmuyordu.

"Alim abi, izin verirsen şunları yerleştireceğim."

Gülüşü kulaklarıma ulaşırken, ellerimin titremeye başladığını farketmiştim. Çokça kez ellerini üzerimde hissetmiştim ama çığlığım iki dudağımın arasındaki kilidi bir türlü kıramıyor, yüreğimdeki çırpınan kuşun kanadı her defasında sertçe tutularak kırılıyordu öylece.

K A R A D A Ğ L IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin