Öncelikle merhabalar ✨
Nasılsınız, keyifleriniz yerindedir İnşallah 🤍
Bölüme geçmeden önce minik bir şey söylemek istiyorum sizlere;
Instagram'daki parodi hesapları açıldı, karakterler için.
Onun dışında, Simaarawattpad adlı hesaptan da bölüm hakkında yaptığım duyuruları takip edebilirsiniz.
Şimdi daha fazla uzatmadan sizleri bölümle baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyorum. Satır aralarında buluşalım lütfen 🕯• • •
Bölüm Şarkısı: Volkan Konak / Ayletme Beni
"İlk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan. #TUTUNAMAYANLAR"
Oğuz Atay
⚫️
İki hece, altı harf.
Nefret...
Kalbimde var olan, fakat daha önce farkına varamadığım duygu, bedenimi dört bir yandan sarmalamış, büyük bir boşluk açmıştı.
Acımasız bir insana dönüşmeye başlayan ruhuma engel olamıyordum. Korkuyordum.
Hayalle gerçeği ayırt edemeyen benliğim deli gibi korkutuyordu beni. Yaptığım şey, yüzleşeceğim tepkiler... Ben değildim bu!
Elimden attığım bıçağı en çokta kendime saplamıştım ben.
Sadece elimden damlayan kanlara bakıyordum, hangi ara böyle olmuştu her şey? Gözüm o kadar mı kararmıştı da, yaptığım şeyi düşünememiştim?
"EVİN, BANA BAK!"
Omzumdaki iki el beni sarsarken, yerdeki bakışlarımı zorlukla çekebilmiştim. Gözlerine bakarken, çok çaresizdim.
"İstemeden oldu, düşünemedim..."
Aynı şeyler dökülmüştü yine dudaklarımdan. Omzumdaki ellerini yanaklarıma koyarak, yüzümü sıkıca tutmuştu. Gözlerini bir an olsun gözlerimden çekmiyordu.
"Ne yaptı o it sana? Söyle hadi."
Gözlerimden boşalan yaşlar elleriyle buluşurken, hıçkırıklarım odada yankılanıyordu.
"Belasını s******im onun! Konuş güzelim, korkma."
Yutkunmaya çalıştım, fakat boğazımdaki kocaman olmuş olan o yumrudan bir türlü kurtulamıyordum.
"Özür dilerim..."
"DİLEME, ÖZÜR DİLEME BENDEN! ÖLDÜRECEĞİM O İTİ!"
Kükreyişi ile ağlamam daha da hızlanırken, öldüğünün düşüncesi zihnime sızmıştı. Hangi ara onun kadar vicdansız olmuştum ben?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K A R A D A Ğ L I
Teen Fiction❝Yüreğindeki ateşin içinde cayır cayır yanıyordu kadının ruhu. Mahkum edildiği hayatı istememişti oysa... çocukluğu gibi çalınıp alınmıştı gençliği de. Güvendiği her limanın onu yarı yolda bırakmasına da alışmıştı, diğer birçok şeye alıştığı gibi...