Merhabalar 🫠
Yapacağım uzun konuşmayı bir sonraki teşekkür partına ekleyeceğim o yüzden sizleri şimdi bölümle baş başa bırakıyorum.
Keyifli okumalar dilerim ❣️ Satır aralarında SON KEZ buluşalım lütfen, sizleri orada bekliyorum 🕯
• • •
Bölüm Şarkıları: Gökhan Türkmen / Aşk
Teoman / Kupa Kızı Ve Sinek Valesi
Koray Avcı / Senin İçin Değer
Koray Avcı / Aşk Sana Benzer
(Buraya sizlerde bir kapanış şarkısı bırakmak isterseniz diye parantez açıyorum ❤️)
"Ve dövüşebilirim; doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey ve herkes için..."
Nazım Hikmet
(Instagram'a da gelin lütfen. Bol bol resmini atıyorum çiftimizin 🫶🏼)
(Bir de bölümdeki sahnelerin arasında ufak zaman atlamaları olacak bilginize. Okurken garipsenmemesi için önceden belirtmek istedim.)
⚫️
Elimden kayıp giden şeylere engel olamamıştım, hayatın bir getirisiydi belki ama bu hissin ağırlığı yıllarca ezerek altına almıştı beni.
8 yaşındaki bir çocuğa göre, düşünmemem gereken çok şeyi düşünmek zorunda bırakılmış, omuzlarıma isteğim dışında tonlarca ağırlık yerleştirilmesine boyun eğerek izin vermiştim.
Çok konuşan ben, ailemin yokluğundan sonra susmaya mahkum edilmiştim.
Gülümsemelerim acımasızca elimden alınarak, yerini acı bir tebessüme bırakmıştı. Ve ben tüm bunların sorumlusu olduğumu sanarak, yıllarımı ardımda bırakmıştım.
Sonra birisi gelmişti.
Doğru gösterilen yalanların arasından, sıkıca elimi tutmuştu. Korkmuştum ondan da, diğer birçok şeyden korktuğum gibi ama kısa bir süre içinde de kendisini tanımaya başlamıştım.
İşte onu tanıdığımı anladığım ilk an kırmıştım zincirlerimi. Tereddütlerime rağmen adım atmıştım...
Onun kendisinden emin duruşunun yanında, ürkek tavırlarım bile değişmişti benim. Kendimi görmüş, duymuş ve tanımıştım. Hayatıma girdiği için hep iyi ki diyeceğim bir adam olmuştu o. Ve emindim ki keşkem olamayacak kadar mükemmeldi gözümde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
K A R A D A Ğ L I
Teen Fiction❝Yüreğindeki ateşin içinde cayır cayır yanıyordu kadının ruhu. Mahkum edildiği hayatı istememişti oysa... çocukluğu gibi çalınıp alınmıştı gençliği de. Güvendiği her limanın onu yarı yolda bırakmasına da alışmıştı, diğer birçok şeye alıştığı gibi...