Selaminko
Alikümko
Bol yorum bekliyorumko
***
Kavgayla başlayan yol gecenin geç saatlerinde sessizce devam ederken Seungmin, Chan'a doğru dönmüş ve onu izlerken yavaşça uyuyakalmıştı. Chan camı biraz daha kapatıp esneyerek saate baktı. Bire geliyordu saat ve Seungmin otobüsle gelmeye kalkışsa anca yarın sabaha dönerdi.
Bunu fark etmişti.
Tek elini kaldırıp kesilen dudağına attı, Seungmin öyle bir hırsla öpmüştü ki cidden de dudağı kanamıştı ama bu, hayır o senin öğrencin kendine gel düşüncesi yerine dönüp tekrardan öpmek düşüncesini daha çok baskılıyordu.
O andan sonra saçma salak bir şekilde unutalım dememişti ikisi de çünkü yaptıkları şeyin pek ala farkındalardı. İlki sarhoşluk, alkolün verdiği haz yüzünden olabilirdi ama yaklaşık bir saat önceki öpüşmeleri kesinlikle bilinçli olaraktı.
Ve Chan kurallarını çiğneyip kendisi öpmüştü Seungmin'i.
Pişman mıydı, değildi.
Bara onu götürdüğü için ertesi sabah Minho'ya çok kızmıştı fakat Minho onun şimdi yaptığını görse büyük bir ihtimal Chan'ın üstüne atlardı. Chan bu düşünce ile gülmüş direksiyonu kırmıştı ki arabanın içinde yankılanan sesle beraber gözlerini aralarındaki iki telefona çevirdi.
Çalan Seungmin'in telefonuydu ve Hyunjin arıyordu.
"Seungmin," dedi seslenip. "Seungmin. Seungmin."
Fakat Seungmin'in uyanacağı yok gibiydi, bugün sabahın köründe okulda olmasına bakılırsa da dersi de erkendi ve yorulmuş olmalıydı. Hyunjin ile geçen sefer konuştuğu için son kez uyuyan çocuğa bakmış ve ardından da aramayı yanıtlayarak telefonu kulağına götürmüştü.
Hyunjin kendini yatağa attı. "Seungmin neredesiniz? Uyuyakalırsam kapıda kalırsın."
Chan iç çekti. "Hyunjin, Chan ben. Seungmin şu an uyuyakaldığı için telefonu açtım. Hatta bana konum atarsan Seungmin'i getirebilirim, Seul'deyiz şu anda."
"Tamamdır," dedi Hyunjin. "Konumu atıyorum şimdi. Teşekkürler."
"Bir şey yapmıyorum, onu götüren bendim."
Telefon kapanırken Chan gelen konuma bakmış ve kırk dakika olduğunu görünce yollar boş olduğu için biraz daha hızlanmıştı. Adresi navigasyona girdikten sonra Seungmin'in telefonunu kapatarak kendi tarafındaki camı hafifçe açmış ve su içmişti.
Bugün gün hem iyi hem kötü geçmişti, bu yüzden net bir şey diyemiyordu.
Seungmin ile ne oldukları belirsizdi, duygular yok değildi ama tamamen bir duygu var demek için de kesin bir şey söylenemezdi.
Yaklaşık yarım saat sonra arabayı evin önüne çekerken ilk önce ilerleyip Seungmin'in arka koltuktaki sırt çantasını omuzuna aldı ve ardından da ön kapıyı açıp uyuyan çocuğu yavaşça kucakladı.
Beyaz kapıyı çalmış, Hyunjin ile göz göze gelmişti. "Selam," dedi Hyunjin karşısında koskoca profesörü ve kucağındaki arkadaşını gördüğü gibi ne diyeceğini bilemezken.
"Alayım mı Seungmin'i?"
"Uyanır," dedi Chan sessizce. "Sorun olmazsa odayı göster."
"Pekala."
Hyunjin içeri geçip Seungmin ile beraber kendi odalarına ilerlerken Chan da arkasından geliyordu. Arkadaşının yatağını açıp kenara çekildiği gibi Chan eğilerek dikkatlice Seungmin'i yatağa bıraktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/301460003-288-k670419.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
awaken, seungchan ✓
Fanficdünya'nın en genç profesörlerinden biri olan bang chan'ın uğraşması gereken fazlasıyla zeki bir öğrencisi vardı.