2.6

9.3K 970 931
                                        

son dört şükür allahım🤲🏻

***

Kendilerini bir anda kendi evrenlerinde bulan dörtlü olayı sindirmeye çalışırken ilk kaçan Jisung oldu. "Ben gidiyorum."

"Nereye?" diye atıldı Seungmin hızla. Jisung için endişeleniyordu ama Jisung eğlenirken her şeyini anlatan fakat derdini ise içinde yaşayan biriydi. Bu yüzden arkadaşının yanında olmak istiyordu.

"Eve," Aldığı yanıt ile ayağa kalktı. "Ben de geleyim."

Jisung omuz silkti. "Sorun yok. Gelme."

Yürümeye başlamış, Seungmin onun arkasından bakarken "Sonra görüşürüz," diyerek Chan'ın yanağını öptüğü gibi arkasından atılmıştı. Hızlıca Jisung'a yetişip koluna girdi ve onu kendine doğru çekti.

"Biraz dertleşelim mi?"

Jisung sanki bu soruya ihtiyacı varmış gibi aniden adımlarını duraksattığında kafasını Seungmin'e çevirip derin bir nefes vermiş ve "Eve gidelim öyle," demişti. Hyunjin'e yürüyüşe çıktık diye yalan atarlerken o geri uyumaya gidince evdeki diğer odaya geçip yatağa oturdu.

"Üzüldün mü?" diye sordu Seungmin dizinde yatan arkadaşına.

Jisung iç çekti. "Hayır, sinirlendim. Çünkü sinirimi bozuyor anlıyor musun, kendime sinirim bozuluyor. Unutmak istiyorum ama olmuyor, salak gibi her gün o üniversitede onu görüyorum ve sanki bilerek yapıyormuş gibi gözleri hep benim üstümde, benimle uğraşıyor, Jisung kavga etme, Jisung bara gitme, Jisung onu yaparsan dersten kalırsın, ananın amı Jisung!"

Ekledi. "O salak benim çevremde oldukça ben onu unutamıyorum ama bugün, onları görünce cidden üzüldüm biliyor musun? Jisung ve Minho'yu görünce gerçekten kalbimin ilk defa bu kadar kırıldığını hissettim çünkü ben salak gibi hayaller kurarken hayallerim gerçek bir şekilde karşımda duruyordu."

"Kıskandım," dedi dürüst bir şekilde. "Sinirlendim, üzüldüm, bir sürü şeyi aynı anda yaşadım. Bilmiyorum, yorgunum."

"Bir şey söyleyebilir miyim?" diyen Seungmin çatık kaşlarla konuşurken Jisung başını sallamış, Seungmin ise duyduğu şeylerden yola çıkarak bir şeyleri birleştirmeye çalışmıştı.

"Şimdi Minho, bu şekilde sadece seninle mi uğraşıyor?"

"Evet."

"Jisung, bu adam senden hoşlanıyor geri zekalı." dedi ani bir aydınlanma bile. "Sanki tek alkol alan, barlara giden, kavgaya karışan öğrencisi sen misin? Düşünsene, tüm bunların hepsi sence seni bir kere sınavdan önce barda gördü diye mi? Ya sen zekiydin! Ikiniz de geri zekalısınız ya, birbirinizden hoşlanıyorsunuz ama söylemiyorsunuz."

"Ya bir siktir git!"

"Ciddiyim ben!" dedi ayağa kalkarak. "Ya birleştir parçaları, bu adam senden hoşlanmıyorsa Chan'ı görmek nasip olmasın!"

Jisung kenarda tuttuğu yastığı sertçe arkadaşına fırlattı. "Umutlandırma beni yürü git!"

Seungmin hızla yastığı tutmuş, sarılmıştı. "Gerçekler."

"Seungmin!"

"Tamaaamm!" diye bağırdı. "Çıkıyorum odadan ama düşün."

"Ne geldiyse başıma sizin yüzünüzden geldi lanet fizikçiler!"

Jisung bağırarak yorganı tepesine çekse bile çoktan kafası karışmıştı. Dudaklarını ısırdı, Minho cidden ondan hoşlanıyor olabilir miydi, olmalıydı.

O bunları düşüne düşüne uyuyakalırken Seungmin de bir süre Minho'nun hareketlerini düşünmüş, haklı olduğuna kanaat getirdikten sonra uzanarak kendine film izlemişti fakat bir süre sonra aklına Chan'ın dersinden quiz olacağı gelirken korkuyla odasına koşmuştu.

awaken, seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin