Selam
Bir şey söyleyebilir miyim
Bu kitap paralel evren konulu ve ben kimseyi Keep Of Something okusun diye zorlanıyorum, yani keep of something diye bir kitap hiç olmaya da bilirdi ve yaşanılan dejavular öylesine olabilirdi, ben sadece biraz daha duygulu olsun diye keep of somethingi kattım bu kitaba
Yani zaten her şey ortaya geçecek, her şey zamanla açığa çıkacak neden anlamıyorum diye o kitaba gidiyor ve söyleniyorsunuz ki, keep of something okumak size hiçbir şey vermeyecek sadece dejavuları okurken biraz daha hisli okuyacaksınız yani bu, o kitabı okumak zorunda değilsiniz
Cidden her şey zamanla açığa çıkacak, ha merak edip gidebilirsiniz o kitaba ama burada anlamıyorsunuz diye oraya gitmek ve anlamıyorum ya diye söylenmek... Üzgünüm ama sinirimi bozuyor çünkü her şey bu kitapta ortaya çıkacak yani, o kitapla olan tek bağlantısı anılar başka hiçbir şey yok
Keep of something olmaya da bilirdi, o kitabı okumak zorunda değilsiniz ama okumaya giderken de bana kızamazsınız çünkü zaten sabrederseniz bu kitapta olduğumuz için hani bu kitapta zamanla öğreneceksiniz ha deyince her şey ortaya çıkmıyor
***
O şu anda neredeydi?
Cidden, Hyunjin şu anda neredeydi?
İlerideki bedenler, o konuşan yüz kendisinin aynısıydı ama o değildi.
Paralel Evrenler.
Bunlar gerçek miydi? İşte bu konuyu kesinlikle Seungmin ile konuşması gerekiyordu.
Belki daha sonra, şimdi ise...
Kendisinden iki tane olduğunu fark ettiği için hızla toplu saçlarını açarak kenara geçmiş ve merakla ilerideki bedenlere bakmıştı. Kalbi yerinden çıkacak gibiydi, nasıl buraya gelmişti, tüm bu şeyler nasıl oluyordu bilmiyordu ama içindeki o izleme dürtüsünü bırakmadı.
Kampüsün ucundan yürürken onları takip ediyordu, hepsi bir süre ilerlemiş ardından da Chan daha öne çıkmıştı. Hyunjin, merakla gözlerini onun gittiği yöne dikerken Felix'i görmesiyle duraksadı.
"Fe-Felix?" diye inanamazca konuşurken Felix hızlı adımlarla ilerlemiş ve sıkıca Chan ile sarılmışlardı. "Abi!" diyerek onu öpmesi, ağlaması... Tüm bunlar çok yabancıydı.
Sonra görsel ikizini gördüğü gibi "Sabır," deyip gözlerini kapatıp açtı. Hala tüm bu olanlara inanamıyordu, çocukları hazmetmişti ama kendisini gördüğüne inanamıyordu.
Arkalardan çıkan Changbin'i gördüğü gibi kaşları çatılırken "Öğrenci mi?" dedi inamayarak. Onun dünyasında Changbin öğretmendi, siktir siktir. Burası cidden de çok farklı bir yerdi.
"Hasiktir. Chan hyung."
Bu kesinlikle tanıdığı Seo Changbin değildi.
Ayrıca ne, Chan rehber miydi?
Kaşları çatılmış, onların samimi arkadaşlığını izlerken çocuklar tıp fakültesine gitmişti. Üniversite, bahçe, her şey birebir aynıydı ama insanlar değildi.
Hyunjin derin bir nefes alıp bilincini korumaya çalışırken gördüğü beden ile kaşlarını kaldırdı.
O gün ona fen fakültesini soran çocuk, Jeongin, şimdi yanlarına gelmiş ve Chan ile sarılmıştı.
Sonra beklemediği bir şey oldu, çocuk onun görsel ikizinin yanına ilerledi, oturdu. Sırıtarak birbirleri ile konuşmaya başladılar.
"Tabii ya," dedi idrak ederken. Hayal kırıklığı ile hemen arkasındaki banka oturdu. Gözlerini onlara dikti. "Biz tanışıyorduk. Seni o yüzden tanıdım, o yüzden garip hissettim. O dünyada değil belki ama bu dünyada tanışıyorduk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
awaken, seungchan ✓
Fiksi Penggemardünya'nın en genç profesörlerinden biri olan bang chan'ın uğraşması gereken fazlasıyla zeki bir öğrencisi vardı.