2.9

6.8K 846 477
                                    

Seungmin, sahile geldiği gibi ileride gördüğü sevgilisinin tanıdık bedeni ile sırıtmış sonra da koşarak bir anda sırtına atlamıştı. "Ben geldim!"

Hızla eğilip Chan'ın yanağına büyük bir öpücük bıraktı ve sırtında zıplayarak ona daha sıkı sarıldı. Chan kıkırdayıp "Hoş geldin bebeğim," demiş, Seungmin'in bacaklarını kavrayarak yürümeye başlamıştı. Bu akşam hem de tatilken, etrafta kaos da yokken sessizce sahilde yürüyüş kararı yapmışlardı.

Seungmin yanağını Chan'ın yanağına yaslayıp "Jeongin şımarıyor mu evde yine," dediğinde Chan iç çekti. "Döveceğim onu en son, Changbin ile ilişkilerini açıkladıklarında ağlıyordu şimdi yanımda kucağına çıkıyor, yaka paça evden atacağım veleti."

"Şeytan o şeytan." dedi gülerek. Jeongin'in Chan'ın vicdanı ile oynayarak ilişkisini ona kabul ettirdiği gerçeği hala komik geliyordu. Chan tabii ki bir yandan tanıdığı ve güvendiği bir arkadaşı olduğu için sevinmişti ama kardeşinin yaramazlıkları ara sıra içindeki kıskancın ortaya çıkmasına sebep oluyordu.

"Projeyi teslim ettim bugün," dedi Seungmin sırtından inip elini tutarken. "Yarın sanırım sana ulaşır, dönem bitiyor ve yarın son finali vereceğim, galiba dünyanın en şanslı insanıyım." Ekledi. "Yarın senin sınavın var ve beni korkutuyorsun Chan."

Chan bununla beraber kocaman bir kahkaha atıp Seungmin'i eğerek göğsüne doğru çekmiş, saçlarını karıştırmış sevmeye başlamıştı. "Yaparsın sen yaparsın," diyerek saçlarını öptü. "O kadar zor değil, son finaliniz diye acıdım fazla zormadım."

"Tanrım bunun beni rahatlatması lazımdı, korkuyorum!" Elini kalbine attı. "Fizik profesörü Chan beni çok korkutuyor."

"Kalbimi kırıyorsun."

Chan bilerek dudaklarını büzdüğünde Seungmin ona dayanamayıp gülmüş, sonra bir anda hızlıca dudaklarından öpüp geri çekilmişti. Chan ile ilişkileri güzel gidiyordu ve üç gün sonra sonunda mezun oluyordu.

Chan bankta otururlarken sevgilisine baktı. "Akademisyen olarak çalışmayı düşünüyor musun, sana böyle bir teklif yapmayı düşünüyorlar."

"Cidden mi?" dedi şokla.

Chan başını salladı. "Üniversitenin birincisisin, seni kaybetmek istemiyorlar haliyle, maaşı da iyi, düzenin de bozulmaz." Sırıttı. "Ben de varım, bence kabul et."

Aslında bu olabilirdi, yani hem gerçekten düzeni bozulmazdı hem de Chan vardı, dudaklarına konan sırıtış kendisini o oturduğu sıralara ders anlatırken hayal ettiğinde keyifle Chan'a döndü. "Olabilir. Lütfen hemen teklif etsinler kabul edeceğim."

Chan kıkırdadı. "Mezuniyetten sonra ederler. Bir şeyler ayarladın mı kendine, sana uygun giyineceğim."

"Bang Christopher Chan," dedi Seungmin elini sevgilisinin yanağına atarak. "Kalbimi tekrardan çaldınız. Siyah bir takım giymeyi düşünüyorum, sende siyah giy, siyahın içinde çok seksi gözüküyorsun."

"Arsızsın var ya."

Seungmin omuz silkti. "Beni sen bozdun. Arsızsam bu senin suçun."

Chan şokla ağzını açıp Seungmin'e baktığında Seungmin gördüğü yüz ifadesi sayesinde kahkaha atmış, uzanıp dudaklarını dudaklarına bastırmıştı. "Çok tatlısın."

Chan gözlerini kıstı. "Karar ver, seksi mi tatlı mı, kendimi bilmiyorum senin yüzünden."

"Nasıl oluyor bilmiyorum ama hem seksi, hem tatlısın." Parmağını kaldırdı. "Ve ben seni tavladım."

"Harbiden. Sevgilimin bana gıcık olan biri olacağını düşünmezdim hiç."

"Bak ya!"

Chan keyifle bağırdı. "I kissed a boy, Bang Chan sosyal olma yolunda hala toy!"

awaken, seungchan ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin