Evett ikinci bölümlen karşınızdayım ilk bölümü çok sevdiniz bende bi gaza geldim ve kendimi burda buldum neyse çok konuştum haydi size iyi okumalar
09.06.2015
Alarm. Evet alarm, sabahın köründe boş boş dikildiğim işe geç kalmamak için o alarmı kurmuştum.
Gözlerim kapalıyken yatağımın yanındaki komidi'nin üzerine elimi attım ve telefonumu bulmaya çalıştım. Elimi nereye atsam asla bulamıyordum, telefonun sesi bir anda durdu odayı sessizlik kapladı. Gözlerimi açtığımda burnumun dibinde gözlerini pörtletmiş şekilde de bana bakan Burak'ı görmenle yerimden sıçrayıp sessiz bir çığlık attım. Hemen doğurularak Burak'ın kafasına sert bir şekilde vurdum. "Aptal, ben sizi böylemi uyandırıyorum. Azcık ablanıza özenin be." dedim. Gülümseyerek saçlarımı havalı bir şekilde geriye doğru savurdum. Burak bir eliyle kafasını tutarak diğer eliyle de koluma vurup beni ittirdi "Egoist kızım, kendine gel."
Burak'a göz devirerek ayağa kaktım odamdan çıkıp solana geldim ve içeri girmeden kapıya yaslandım. "günaydın." dedim sesimi duyururcasına. Eslem Anıl aynanda bana dönüp günaydın dediler
"erken mi kalktınız? "dediğimde Eslem konuştu." iki saattir alarmın çalıyor, bir zahmet kalkıp kapatmadığın için bizde uyandık işte."Eslem kahvaltıyı hazırlıyordu, Anıl'da bir köşeye çekilmiş telefonla uğraşıyordu. Mutfak ve salon bir olduğu için ikisini de rahat bir şekilde görebiliyordum.Evet şimdi bana Eslem, Burak ve Anıl kim diye soracaksınız. Üçü ile o günden sonra yurtta tanışmıştık. Sekiz yıldır bu güne kadar beni asla yalnız bırakmadılar, hatta şuan oturduğumuz ev bile dördümüzün. Dördümüzde 7/24 çalışıp biriktirdiğimiz parayla kendimize ortak ev almıştık. Baya zorlu şartlardan geçsek de asla pes etmemiştik. Asla pes etmeyeceğimiz hakkında da birbirimize söz vermiştik. hepimizin çocukluktan kalan farklı travmalarımız farklı hikayelerimiz vardı. Neyse 3+1 evimiz vardı mutfak ve salon Amerikan dizilerinde ki gibi birleşikti galiba Amerikan mutfak diyorlar. Anıl ve Burak aynı odada kalıyorlardı Eslem ve bende farklı odalarda kalıyorduk.
Anıl'ın ayağa kalkmasıyla tuvalete gideceğini anladım. Anıl'a dil çıkarıp koşarak tuvalete girdim ve hemen kapıyı yüzüne kapatıp kilitledim. Anıl "Ya kızım bilerek mi yapıyorsun. "dediğini duyduğumda güldüm. "Erken kalkan yol alır Anılcığım."dediğimde oda güldü. Burak'ın bağırarak
"Dün fazla içti o anıl bulaşma ona" dediğini duydum ve sesli gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Anıl oflayarak kapıdan uzaklaştığını anladığımda tam elimi yüzümü yıkayacağım vakit anıl bağırarak konuştu."Lan Burak Alya ne zamandan beri içiyor, niye benim haberim yok." gülmemek için kendimi sıkıyordum ama biraz fazla sıktığımdan yanlışlıkla burnumdan domuz sesi çıkarmıştım.
Burak "ne biliyim ben" dediğinde anıl hemen ardından devam etti.
"Ne içti?" Burak'ın sesli kahkahasını duyduğum an içimi bir kahkaha bastırdı ama dudaklarımı birbirine bastırarak bunu önledim. Burak "sade süt" dediği an daha fazla tutamadım ve kahkahalarla güldüm. Eslemin de güldüğünü duyabiliyordum.
Gülmeye devam ederken hızla elimi yüzümü yıkayıp, lavabodan çıktım. Solona girdiğimde Eslem'in koltukta, Burak'ında yerde karnını tutarak güldüğünü gördüm. Anıl'ın yanına giderek elimi omzuna attım." Sen ne sandın abicim? Ben sözümden çıkar mıyım hiç?" Burak ve Eslem öyle bir gülüyorlardı ki sanki gülmekten birbirlerini yiyeceklerdi.
Ha ha ha.
Anıl tuvalete doğru hızlı adımlarla gitmeye başladı o an kolum boşlukta kaldı. Burak ve Eslem'e dönüp, ellerimi belime koydum gözümle Anıl'ın gittiği yönü gösterdim. "sinirlendi abicik" deyip gülümsedim. Eslem'in gözleri arkamdaki saate baktığını anlayınca hızla arkamı dönüp duvarda ki saate baktım. İşte şimdi bitmiştim. Hem işe bir saat geç kalmıştım hem de kursun başlamasına sadece 5 dakika kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Sessizliğinde
Teen FictionHani derler ya, "Bir gün mezarlık başında af dilerken bulacaksınız kendinizi. Ölü bir beden diri bir sözden daha çok yakacak canınızı." Haklılarmış. Ben annem ve babamın ölümüne sebep olmuştum. Beş yıldır mezarlıklarının başında onlardan af diliyo...