İYİ OKUMALARRR
Tavan, kulaklığım, yatağım ve ben sabaha kadar birbirimize eşlik ettik. Uzun bir sarılma ardından anca kendime gelebilmiştim. Eslem yanımda olmayı birlikte yatmayı ne kadar istese de yalnız kalmak istediğim için istememiştim. kafam çok bulanıktı ne yapacağımı nasıl bu bilgiyle yaşayacağımı bilmiyordum ne yapabilirdim bu gerçekle nasıl yüzleşirdim bilmiyorum. Kafamı dağıtmam lazımdı Aras'a ihtiyacım vardı bana şu an en iyi gelebilecek kişi oydu ama onu bu saatte rahatsız etmek de istemiyordum ama yanımda olmasını da istiyordum sarılmak istiyordum dizinde uyumak istiyordum onunla konuşmak bile bana iyi geliyordu, o beni iyileştiriyordu.
Kapım yüksek sesle tıklatıldı ve sesten dolayı korkup yerimden sıçramıştım ne güzel düşünüyorduk şurada yahu. "Kimsin?" Bir şey demedi kapıyı yine tıklattı.
"Anıl eğer sensen gerçekten şakanın eğlencenin sırası değil." Tekrar kapıyı tıkladı.
"Yalnız kalmak istiyorum kimsen sal beni." Dedim bir süre ses çıkmadı gitti sanıyordum ki
"Aç kapıyı Aras kargo." Dedi ve ben sesini duyar duymaz yataktan fırlayıp kapıyı açtım elinde bir demet papatya vardı. Gülümsedim ve direkt boynuna atlayıp sımsıkı sarıldım. "İyi ki geldin." diye fısıldadım kulağına. "İyi ki gelmişim o zaman." dedi geri çekilerek yanağına kocaman bir öpücük bıraktım, birlikte odama girdik. Yatağın ucuna oturdu bende yanına oturdum gözlerimi Aras'a çevirdiğimde oda bana bakıyordu. Gülümsedim oda gülümsedi gözleri gözlerimi inceliyordu neden incelediği hakkında hiç bir fikrim yoktu.
"Sen hiç uyumadın mı?" Dedi ve neden yaptığını da anlamış olduk. Gözlerim uyumadığımda çok fazla şişerdi bir de üstüne ağladığımı eklersek berbat bir halde olduğum kesindi. "Evet uyumadım hatta uyuyamadım." Sustum söylesem mi? Söylemesem mi? Emin değildim.
"Aras ben çok kötü bir şey öğrendim-" derken sözümü kesti cümleyi kurarken bile sesim çok titremişti ağlamak tekrar ağlamak istemiyordum. Bir eliyle kafamı tutup göğsüne doğru çekti kafamı. "Şşş biliyorum söylemene gerek üzüp de yıpratma kendini." dedi gerçekten biliyor muydu? Gerçi baba olaylarını da benden önce öğrenmişti ve 5 yıldır babamla birlikteler illa ki öğrenmiştir ya da yeni öğrenmişte olabilirdi.
"Sen nereden biliyorsun?"
"Yeni öğrendim bende 1 hafta anca oluyor. Sana söylemek çok istedim ama Kerem abi yani baban izin vermedi ben söyleyeceğim dedi. Bende ondan öğrenmenin daha iyi olacağını düşündüm."
"İyi düşünmüşsün sen söyleseydin onu suçlardım neden söylemedi sakladı diye. Söyleyecektim bahanelerine de inanmazdım madem söyleyecektin neyi bekliyorsun yani dimi?" kafamı kaldırıp yüzüne baktım gülerek bana bakıyordu.
"Evet öyle sevgilim ben hep en iyisini yaparım." dedi gülerek.
"He he şımar diye söyledim zaten." Saçımla oynamaya başladı. Bende esneyerek tekrar kafamı göğsüne yasladım.
"Hadi uyu Alya güçsüz düşmemelisin."
"Ama ben güçlü olmaktan çok sıkıldım. Artık güçlü olmak istemiyorum gerçekten gücüm kalmadı Aras eski enerjim yok ben yok oluyorum Aras kalbim dayanamıyor artık." Neredeyse hiç sesim çıkmamıştı çok kısık bir sesle söylemiştim.
"Tek başına başaramıyorsan birlikte güçlü olacağız Alya'm tamam mı? Öyle kolay kolay pes etmek yok." Kafamı tamam anlamında aşağı yukarı salladım. Aras'ın kokusu mayıştırmıştı saatlerdir gelmeyen uykum onun kollarındayken kapımı çalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Sessizliğinde
Teen FictionHani derler ya, "Bir gün mezarlık başında af dilerken bulacaksınız kendinizi. Ölü bir beden diri bir sözden daha çok yakacak canınızı." Haklılarmış. Ben annem ve babamın ölümüne sebep olmuştum. Beş yıldır mezarlıklarının başında onlardan af diliyo...