24 Bölüm

17 3 3
                                    



İYİ OKUMALARRR


"Benim derdim seninle değil çünkü sen bir sezer değilsin Alya sen dönmez ailesindensin sen benim kızımsın."             

Zaman durmuştu sanki hiç bir şey hissetmiyordum, duymuyordum ,görmüyordum bedenim bu zaman da olmak istemiyordu bu zamanı yaşamak istemiyordu burayı terk etmek istiyordu. Bütün bunları ne kadar çok istesem de tek bir adım bile atamıyordum. Şuan tüm duygularım yok olmuştu kendim de değildim. 

Nasıl olurdu da ben onun kızı olabilirdim. Hayır yalan söylüyordu ben onun kızı değildim olamazdım ben Kerem Sezer'in kızıydım öyleydim öyle olmasam neden babam bu zamana kadar bana baktı beni büyüttü gerçi yarısını ölü olarak geçirmişti. Peki neden söylememişti küçükken söylememesini anlıyorum ama ya şimdi neden şimdi söylemedi neden ya neden. Benim ne suçum vardı neden benden sakladılar bu zamana kadar. 

Kendime biraz da olsa derin düşüncelerimin arasından kurtarmaya çalıştım. Kendimi daha fazla tutamadım tokat attım. 

"Eğer bu dediğin şey doğruysa bile şimdi karşıma çıkıp sana baba falan dememi mi bekliyorsun? Annemi öldürdün sen tam kafasından hiç acımadan ve bunu gözlerimin önünde yaptın." dedim son sesimle. O annemi öldürmüştü eğer babam oysa bile hayatım da ona asla yer yoktu bir de bir bok becermiş gibi karşıma geçip hevesle söylüyordu. 

"Aptal." dedim yüzüne tükürürcesine hiç bir şey demiyordu yapmıyordu da öylece duruyordu karşım da. 

Arkamı dönüp diğerlerinin yanına gittim. Yere ağlayarak çöken babamın yanın da durdum kolundan tutup onu kaldırdım. 

"Özür dilerim Alya'm." dedi gözyaşları için de. 

"Özür dileme baba ağlama güçlü ol annem için benim için güçlü ol." diyerek gülümsedim diğerlerine dönerek.

"Hadi gidelim çok bile durduk." dedim Aras  kafasını  aşağı yukarı sallayarak gülümsedi ve Anıl'ın arabaya binmesine yardımcı oldu arabaya bindirdikten sonra sürücü koltuğuna oturdu. Diğerleri de hiç beklemeden arabalara bindiler. Eslem, Anıl ve Burak babamın arabasına bindiler. Aras da kendi arabasının sürücü koltuğuna oturup bizim binmemizi bekledi. Tekrar babama döndüm ve gülümseyerek ona sarıldım. Hala ağlıyordu sırtını sıvazladım. 

"Benim babam sensin ve hep öyle kalacaksın." dedim fısıldayarak. 

"Hadi gidelim." sarılmayı bıraktı Aras'ın arabasına doğru yürürken o adama baktım hala orada bekliyordu gözleri yere dalmıştı donmuş gibiydi. 

Umurumda değildi babam ile birlikte arabaya bindik babam ön koltuğa otururken ben arka koltuktaydım. Üçümüzün de ağzını bıçak açmadı. Aras arabayı sürmeye başladı ve Burak da peşimizden geliyordu. 

Sonun da eve gidiyorduk. Evimi özlemiştim, yatağımı ve yazdığım romanı daha çok özlemiştim artık kavuşacaktık. Mutlu son... Gerçi böyle giderse hayatım mutlu bir sona ulaşamayacak gibiydi. Her saniye kötü bir şey olacakmış gibi her saniyem artık tehlikeydi hiçbirimiz güvende değildik. Bugün ki olaydan sonra her an birimiz ölebilirdi korkuyordum çok korkuyordum benim yüzümden üzülecekler. Benim yüzümden yine canları yanacak. Hiçbiri farkında değildi ama sonumuz iyi değildi. Sonumuz nasıl olacak bilmiyorum ama iyi bir son bize kapılarını kilitlemiş gibiydi.

Ölüm SessizliğindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin