18 Bölüm

34 7 0
                                    


İyi okumalarr 💗

Salonun içi adamlarla doluydu ve içlerinden biri Aras'ın kafasına silah dayayan o adamdı. Depoda öldü sandığım adam. Beni zorla öpen adam...

Aras çok sakin bir şekilde bacağını bacağının üstüne atmış etrafta ki adamlara sert bakışlarını gönderiyordu. Eslem Anıl'ın omzuna kafasını gömmüş ağlıyordu Anıl'da kolunu esleme sarmış Aras gibi adamlara sert sert bakıyordu. Burak ve babamın da ikisinden bir farkı yoktu. Neydi bu rahatlık?

Birinin ıslık çaldığını duyunca bakışlarımı ıslık çalan kişiye yani o adama çevirdim.

"Bugünün yıldızı da sonunda odasından çıkabildi." o adamı görünce içime bir kurt oturmuştu. Hiç iyi hissetmiyordum midem bulanıyor, başım dönüyordu. Hayliyle de gözlerim dolmuştu.
"Ne diyorsun be sen? Ne bu tiyatro?" Güldü. O sevmediğim gülüşlerin aynısıydı. Nefret ediyorum şöyle gülen insanlardan. Ona doğru bir adım attığımda diğer adamların hepsi bir anda üstüme gelmeye başladı. Gözlerim her birinde gezinirken, Aras'ın kafasına silah tutan adam "BEN SÖYLEMEDEN HAREKET ETMEYİN" diye bağırarak adamları durdurdu. Böyle bir hamle yapacağı belliydi zaten bu yüzden karşısında kafamı eğmeden dimdik durdum ve daha fazla yaklaştım. Sırıtarak beni izliyordu. Tam önünde durdum aklımda bir fikir vardı ne kadar işe yarayacağını bilmiyordum ama denemekten fayda gelmezdi. 

Hala bana sırıtarak bakıyordu ve bende buna karşılık vererek gülümsedim. Elindeki silahı indirerek beline taktı ve oda bana yaklaşarak karşımda durdu. Aras'a gözüm kaydı attığı bacağını indirmiş her an ayağa kalkacağı bir pozisyona geçmişti ve bana ne yapıyorsun dercesine bakıyordu. 

Belli etmemek için ona da gülümsedim ve sehpaya baktım oda benimle birlikte bakınca ne yapacağımı anlamış Buraklara söylemek için onlara döndü. Bende tekrar o adama dönmüştüm hala bana gülümseyerek bakıyordu. Gülümsememi soldurmadım. Tamda düşündüğüm gibi elini tutmam için bana sağ elini uzattı. Elini tutacakmış gibi sol elimi uzattım ama sağ elimle sehpanın üzerinde duran bıçağı alıp omzuna batırdım acı dolu çığlığı ile belindeki silahı alıp diğer adamlar harekete geçmesin diye adamın kafasına doğrulttum. Arasta yere attığım bıçağı alıp diğerlerinin yanına geçti hepsi bir araya toplanmıştı.

Adamlar bize doğru gelmeye başlayınca silahı tuttuğum adam bağırdı.
"SAKIN BENİ TEHLİKEYE ATICAK BİR ŞEY YAPMAYIN!" kulağına yaklaşarak güldüm. 

"Ne oldu az önce gülüyordun?" bir şey söylemedi sadece acıyla sızlanışını duyuyordum. Zaten her tarafı ya yara yada morluk içindeydi.

"Planladığın gibi gitmedi tabi morali düştü yazık. Diyen kişi Burak'tı onlara doğru döndüğümde Anıl hala Eslem'i koruyordu diğerleri ise sert bakışları ile etrafa bakmaya devam ediyorlardı. Aras dışında. Aras yere odaklanmış oraya bakıyor kafasını bize doğru kaldıramıyordu. Aras tepki vermeyince Burak elinden bıçağı alıp koruma amaçlı önlerine geçti. Silahı kafasına doğrulttuğum adam gülmeye başladı. İsmini bilmediğim için hala adam diyordum. Bilmeyerek en iyisini yapıyordum. Silahı daha fazla kafasına bastırdım hala gülüyordu. 

"Aras beni öldürmenize izin vermez."

"Ne diyorsun be." diye çıkıştığımda gülüşü kahkahaya döndü. Aras'a bakamıyordum. Söylediğinin doğru olmasından korkuyordum.

"Yoksa onun abisi olduğumu size söylemedi mi?" 

Burak, ben ve anıl aynanda "ne?" diye diğer cümlesini kesmiştik. 

Ölüm SessizliğindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin