İyi okumalarr💗💗
Osman amcanın dükkanından ayrılıp eve geleli neredeyse 1-2 saat olmuştu. Eve geldiğimde evde kimse yoktu kendimi direkt odama attım. Saatlerdir yatağımda yıldız pozisyonunda yatarak şarkı dinliyordum. Listemdeki şarkılar karışık bir şekilde çalıyor. Şarkı değiştikçe ruh halim değişiyordu. Her seferinde başka bir şey düşünmeyi denesem de sürekli düşüncelerimin içine giren Aras bey tüm kafamı karıştırıyordu.
"Ne oluyor? Tuhaf bir şeyler oluyor bana." dediğimde çalan şarkı ile doğruldum.
Çalan şarkı - ece pek kıyıcı aç kapıyı gir içeri- şarkısı çalıyordu."Bu kadarda denk gelmez be."
Tekrar eski pozisyonuma geçip tavanı izlemeye devam ettim. Aras hayatıma girdi gireli her şey çok farklıydı. Babam tekrar hayatıma girmişti. Burak ile ilk kez birbirimizin kalbini kırmıştık.
Peşimde olan bir katili hiç saymıyorum. Mesela artık çok farklı atıyordu kalbim. Kalbimin ritmini bile değiştirmişti.Telefonum titrediğinde kafamı yatağın üstünde duran telefona çevirdim mesaj gelmişti ve gönderen kişide Aras'tı. Hızla yerimden doğrulup mesajına bakmak için telefonu elime aldım. Gönderdiği mesajı görünce yüzümde bir tebessüm oluştu. Lan yüzümdeki gülümseme bile etkisi vardı. Sen bana ne yaptın be adam.
Gönderen: Aras
-Nedense seni özledim.
-Uzun zamandır hep yan yanaydık bugünüm sensiz bir tuhaf geçti.
-Hemen de gördün mesajı.
-Yazmamı mı bekliyordun :)Gülümsememe bir son verip cevap yazmam gerekiyordu. Ama yapamıyordum sadece gülümseyerek ekrana bakıyor. Yazdıklarını sürekli okuyordum. Ben yazmayınca oda yazmaya devam etti.
Gönderen: Aras
-Yazsana kızım.
-Neden sadece mesajı okuyorsun.
-HaydiiiiiEn sonunda kendime gelip bir kaç kelime bir şeyler şey yazmaya çalıştım.
-Bende seni özledim :)
-Yanında olunca güvende hissediyordum.Gönderen: Aras
-O zaman hep yanında olayım. Yeter ki sen güvende ol. Aç kapıyı geldim yanına.Kapı çalınca hemen ayaklandım ve Aras'ı bekletmeden kapıyı açtım. Kapının önünde dikilmiş kapıyı açtığım an ise gülümseyerek gözlerimin içine bakmıştı. Elimde olmadan bende gülümsedim ve içeriye girmesi için geri çekilerek yol açtım.
İçeriye yavaş adımlarla girdi ve direkt bana döndü.
"Ben oturmayayım sen direkt hazırlan seni bir yere götüreceğim babandan da izini mi aldım." diyerek güldü. Kaşlarımı çatarak gözlerimi ona doğru diktim."Sen babamdan izin aldın?"
Kafasını aşağı yukarı salladı ve bu hali bana küçük bir çocuğu anımsattı. Gülümsedim ve hazırlanmak için odama doğru döndüm.
"Hadi bakalım nereye götüreceksin görelim."
Odama girip kapıyı kapattım. Hızlıca üzerime siyah bir tişört ve altıma da siyah bol pantolon giyinip saçımı at kuyruğu yaptıktan sonra odadan çıktım. Aras hala aynı yerde durmuştu gözü kapımın bir yerine dalmış hiç kıpırdamadan oraya bakıyordu. Ona doğru bir adım attığımda gözleri gözlerimi buldu. Gözleri ile kısaca süzdü vücudumu gözleri tekrar gözlerimi bulduğunda gülümsedi. Gülümsediğini görünce elimde olmadan yine gülümsedim. Gülüşü herkesi güldürecek kadar güzeldi. Yani herkes benimle aynı düşüncede olamayabilirdi ama bana göre öyleydi. O cidden güzel gülüyordu. Bir çiçeğin karşısında solup gitmesi imkansızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Sessizliğinde
Teen FictionHani derler ya, "Bir gün mezarlık başında af dilerken bulacaksınız kendinizi. Ölü bir beden diri bir sözden daha çok yakacak canınızı." Haklılarmış. Ben annem ve babamın ölümüne sebep olmuştum. Beş yıldır mezarlıklarının başında onlardan af diliyo...