12. Bölüm

47 10 32
                                    

İyi okumalar💗

Babamın odasından çıkan üç adam benim olduğum tarafa doğru gelmeye başladı. Yanımdan geçerlerken içlerinden biri ile göz göze geldim onu tanıyordum Aleyna'nın babası, annemin katili olan adamdı. Babamın odasında ne işi vardı. Daha iki gün önce babamı öldürmek istiyordu ama şimdi odasında öylece elini kolunu sallaya sallaya çıkıyordu. Ya babama bir şey yaptıysa?

 Gözlerim irileşirken gözlerini benden ayırmadı ve gülümseyip göz kırptı. Hiç vakit kaybetmeden koşar adımlarla babamın odasına gittim. Elimdeki kartla kapıyı açarak içeri girdim.
Babam odadaki koltuğa uzanmış tavanı izliyordu. Beni görünce hemen doğruldu ve yanıma geldi. Korkudan titreyen ellerime baktı. Yavaşça onları tutarak gözlerime baktı.

"İyi misin kızım? Bir şey mi oldu ne bu halin?"
Bir elimi elinden ayırarak arkamdaki kapıyı gösterdim, gösterme amacım ise o adamları anlamasını sağlamaktı.

"Sana bir şey yaptılar sandım... Çok korktum öleceksin diye. Tekrar o günleri yaşayamam baba...
Lütfen bir daha beni yalnız bırakma. Bu sefer yapamam, dayanamam"

Elini yavaşça saçlarıma götürdü önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına eliyle ittirdi. Elini sağ yanağımın üstünde durdurdu ve baş parmağı ile gözümden düşen yaşı sildi. Artık ağladığımı bile hissedemiyordum.

"Minik yıldızım benim sana bir daha o günleri yaşatmayacağım söz veriyorum. Sen üzme kendini hem sen hiç yalnız olmadın ki ben senin hep yanındaydım. Aldığın kupaları bile biliyorum. " güldü. 

"Şimdi diyeceksin neden bu zamana kadar ortaya çıkmadın yaşadığını söylemedin. Sende haklısın çok aptalca bir hareketti ölmememe rağmen kendimi öldü gibi göstermek ama senin güvenliğin için bu aptal haraketli yapmam gerekiyordu. Şuan bile öğrenmemen gerekiyor sende görüyorsun öğrendiğin an başına neler geldi. " duraksadı. Gözlerini kapatıp derin bir nefes alıp verdi bir kaç saniye sonra tekrar gözlerini açtı ve devam etti.

"Aras olmasa kurtulamazdık o adamlardan. Aras'a büyük bir can borcum var. Senin bir çok kez hayatını kurtardı ve o günden bugüne kadar hep bana yardım etti hakkı ödenmez." 

Kafamda minyonlarca soru vardı ama hiçbiri dilimin ucuna gelip de dışarıya çıkamıyordu. Şaşkın gözlerle babama bakmaya devam ettim her şey bir anda o kadar ani olmuştu ki artık paralel evrende kendi dünyamı oluşturup takılı falan mı kaldım diye düşünüyorum. Kısacası şu son bir kaç haftada kafayı yedim.

"Alya'm bir şey demeyecek misin?"
Babamın sorusu ile kendime gelip kafamdaki tüm düşünceleri bir kenara bıraktım ve kollarımı babama sıkıca sardım.

"Seni o kadar çok özledim ki."

Sanki elimden kayıp gidecekmiş gibi hissediyordum. Kollarımı daha da sıkı sardım. Babam kısa bir şok 'un ardından kollarını bana doladı ve oda beni sıkıca sardı kollarına. Bir daha asla bırakmayacakmış gibi. 

İnşallah bir rüyada falan değilimdir. Eğer bu bir rüya ise hiç uyanmak istemiyordum. Eski hayatıma göre bu evrende daha da mutluyum.

"Keşke annemde burada olsaydı." dediğimde babam geriye doğru çekildi göz göze geldiğimizde gözlerinin dolduğunu fark ettim.

"Keşke." diye bir fısıltı çıktı dudaklarından ve tekrar sardı kollarını, bir öncekinden tek farkı bu sefer babam ağlıyordu ne kadar kendini sıksa da nefes alış verişinden ve titremesinden ağladığını anlayabilmiştim. Babamın bu hali beni paramparça etmişti. Ben annemi kaybettiysem oda eşini, karısını, küçüklük aşkını kaybetmişti.

Ölüm SessizliğindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin