İyi okumalarr 💗Tam her şey bitti her şey güzel olacak derken şu düştüğüm halim neydi? Bütün yaşadığım kötü anılarımı aştım babam yanımda kardeşlerim yanımda artık mutlu olacağım diye düşünürken yaşadığım bu olaylar benim hayatıma ait değildi. Asla kavga etmeyiz dediğim kardeşim yerine koyduğum kişi şu an karşımda yaptığım bir hata yüzünden bana bağırıyordu. Ona karşı söyleyecek bir kelimem bile yoktu bağırmakta da, kızmakta da hatta beni istememekle de her şeyde haklıydı.
Burak yavaşça omzumdan itekledi.
"Konuşsana bir şey söyle öyle değildi de yapmadım de, fotoğraf sahte de."
Dedi tekrar bağırarak. İçim parçalanıyordu olayın aslını anlatmak istiyordum ama konuşamıyordum bir şey konuşmamı engelliyordu. Dilim tutulmuştu. En sonunda konuşmak için kendimi zorladım."Ben..." diyebildim fısıldayarak konuştuğumu duyan Burak'ın gözleri aydınlanmıştı. Belki bir umut hepsinin sahte olduğunu söylememi bekliyordu. Yapacak bir şeyim yoktu ilk başta özür dileyecektim sonrada dün olan her şeyi anlatacaktım.
"Ben özür dilerim." dediğimde Burak'ın yüzünde oluşan hayal kırıklığını gördüm. Omuzlarını düşürdü gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. İşaret parmağını omzuma bastırdı."Sen benim tanıdığım Alya değilsin." nefes alamadım, nefesim daraldı birden söylediği her kelime nefes almamı zorlaştırıyordu.
"Eski Alya'yı bize geri getir." deyip tekrar derin bir nefes alıp verdi. Ağladığı için nefes düzeni bozulmuştu."Ben bu Alya'dan nefret ediyorum..."
her bir kelimesini bastırarak söylemişti her bir kelimeyi söylerken omzumdaki parmağı ileri geri yapıp beni ittirmişti. Duyduklarım yüzümden geriye doğru bir adım sarsıldım. Eslem yanıma gelmiş omuzlarımdan tutarak adımı sesleniyordu. Gözlerimi yerdeki halıya kilitledim şuan ruhum paramparçaydı ruhumu hissetmiyordum. Hareket edecek gücü kendimde bulamıyordum. Burak benden nefret ediyordu. Burak benden nefret ediyordu.
Halbuki o fotoğraftaki amacım Aras içindi yalnız hissetmesin diyeydi benim amacım bir kimseyi üzmek değildi. Ama yine yaptım yapacağımı, yine hem kendimi hem de diğerlerini mahvettim.
Eslem beni sarsarak bir şeyler söylüyordu ama hiçbir şey duyamıyordum. Gözlerimi en sonunda halıdan çekip Burak'a baktım o da bana bakıyordu gözlerimiz buluştu göz yaşından bir birimizi zar zor görüyorduk ama görüyorduk işte önemli olanda buydu. Anıl'da Eslem'in bana yaptığı gibi Burak'a bir şeyler söylüyordu Burak'ın pek umurundaymış gibi gözükmüyordu. Eslem bir anda kolumdan tutup beni çekince gözlerimiz birbirinden ayrıldı. Eslem elini saçıma doğru götürdü ve önüme gelen saçlarımı geriye attı.
"Hadi Alya'm biz odaya geçelim biraz dinlen." dedi kafamı olumlu anlamda salladım direkt koluma girdi ve beni odama götürdü.
Odaya geldiğimizde dolabımdan pijamalarımı çıkarıp elime tutuşturdu.
"Hadi giy şunları."
Eslem'in yanımda olmasını aldırmadan hiç vakit kaybetmeden üstümü değiştirdim. Burak'tan duyduklarımdan sonra hiçbir şey yapasım veya konuşasım gelmiyordu sadece uyumak ve sabah uyandığımdan az önce olanların yaşanmamasını istiyordum. Direkt yatağıma girdim pikeyi boğazıma kadar çekerek Eslem'e arkamı döndüm. Eslem ofladıktan sonra omzuma dokundu. Sadece kafamı ona doğru çevirerek ne var anlamında kafamı salladım."Yanında yatma gibi bir ihtimalim var mı acaba?"
Gülümsedim ve vücudumu esleme doğru çevirerek yanıma gelmesi için pikeyi yukarı kaldırdım. Hiç beklemeden pikenin altına girdi ve direkt bana sarıldı. Hiçbir şey demedim ve bende kollarımı ona sararak gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Sessizliğinde
Teen FictionHani derler ya, "Bir gün mezarlık başında af dilerken bulacaksınız kendinizi. Ölü bir beden diri bir sözden daha çok yakacak canınızı." Haklılarmış. Ben annem ve babamın ölümüne sebep olmuştum. Beş yıldır mezarlıklarının başında onlardan af diliyo...