İYİ OKUMLARRR 💗
Bir gün sonra
Gözlerimi yavaşça açarak aydınlığa alışması için bekledim. Gözlerimi tamamen açınca yine o parlak beyaz olan hastane tavanları ile karşı karşıyaydım. Etrafıma baktığımda koltukta uzanan Eslem ve koluma takılmış serum ile karşılaştım bir de hiç eksik olmayan kişi diğer yanımda koltukta oturup tip tip bana bakan Aras. Göz göze gelince gülümsedi. Bende ona karşılık gözlerimi devirerek yapay gülümsememi yolladım. Yüzü düşse de umurumda değildi.
"Bak kızım delirtme insanı. Artık göz devirme öyle kalacak gözün."
Onu tekrar ederek yapay bir sesle söylediklerini tekrarladım. Aynanda güldük. Eslem sese uyanmıştı.Hafif bir telaşla elini yanağıma koydu.
"Alya'm iyi misin? Bir yerin ağrıyor mu?" dediğinde gülümsedim"İyiyim merak etme. Anıl ve Burak nerede?" Burak aklıma gelince ne kadar sinirlensem de sakin kalmayı tercih ettim. Yorgundum artık kendimi bu kadar boş şeyler için yormak istemiyordum. Ne yaparsam yapayım değmiyordu kendimi hırpalamama.
"Kantine indiler gelirler birazdan." Dediği gibi açıldı ve ikisi de içeri girdi derken bir kişi daha görüş alanıma girdi Aleyna.
Ben şok içinde Aleyna'ya bakarken Aleyna'nın yüzünde yine o küçümseyici bakışlardan bir tanesi vardı. Bakışlarımı Burak'a çevirdiğimde gözlerini benden kaçırdı. Hiç zaman kaybetmeden kolumdaki serumu çıkardım ve yataktan kalkıp Burak'ın karşısına geçtim. Serumu çıkarmam ile Aras beni tutsa da onu geri ittirmiştim. Burak hala gözlerini kaçırıyor yüzüme bakamıyordu neydi bu? Pişmanlık falan mı? Hiç sanmıyorum.
"Yüzüme baksana." gözleri gözlerime bir kaç saniye değdi ama hemen geri kaçırdı gözlerini.
"Alya ben özür dilerim." dediğinde yüzüne tokat attım. Benim tanıdığım Burak bu değildi. Arkada Aleyna'nın bana doğru hareketlendiğini gördüm ama Aras Aleyna'yı kolundan tutarak engellemişti.
"Sanki zorunda kaldığın için özür diliyorsun benden." dediğimde benden kaçırdığı gözleri bir anda gözlerimde durmuştu.
"Alya'm derdin bana, özür diledin mi sımsıkı sarıldın seni affetmem için. Şimdi ne bu mesafe ne oldu bize? Nerede o abi kardeş ilişkimiz? Benim tanıdığım Burak nerede söylesene bana."
Dudakları titredi karşımda bir şey söyleyemedi. Pişman mıydı evet pişmandı. Hep pişman oldu mu titrerdi o dudakları ne yapacağını bilemediği için."O benim yanımda çok iyi senin ne kadar aptal bir kız olduğunu anladı." diye söze atıldı Aleyna gözlerimi devirdiğimde yanında duran Aras ile göz göze geldim bıkkınlıkla nefes alıp verdi. Bu hali beni gülümsetse de yeri olmadığı için gülümsemeyi bıraktım. Tekrar Aleyna'ya döndüm.
"Sen karışma Kezban." dediğimde büyüyen gözleriyle öne atıldı ve yine Aras onu durdurdu. Ne kadar bana sövse de onu duymamazlıktan geldim ve tekrar Burak'a döndüm. Gözleri dolmuştu ve bana öylece bakıyordu. Hiçbir şey demeden gözleriyle özür diliyordu. Kendimi daha fazla tutamadım ve kollarımı sıkıca Burak'a doladım oda bu anı bekliyormuş gibi kollarını sımsıkı sardı bana.
Büyük bir özlem dinmiş küslüğümüz bitmişti. Burak sesi titreyerek "Alya'm, yıldızım benim. Ben cidden çok ama çok özür dilerim. Lütfen affet bu geri zekâlıyı." dedi muhtemelen hala titriyordu dudakları. Nedense gözyaşlarımı tutamadım ve ben o gün mutluluktan ağladım. En son ne zaman mutluluktan ağlamıştım hiçbir fikrim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Sessizliğinde
Teen FictionHani derler ya, "Bir gün mezarlık başında af dilerken bulacaksınız kendinizi. Ölü bir beden diri bir sözden daha çok yakacak canınızı." Haklılarmış. Ben annem ve babamın ölümüne sebep olmuştum. Beş yıldır mezarlıklarının başında onlardan af diliyo...