H34|Son Dokunuş|

140 10 3
                                    

# Yıldız Tilbe - Vazgeçtim

Özet...

Gözlerinin içene baktım. Son kez yeşillerde tutuklu kaldım bir süre. Olumlu anlamda kafamı salladım "Git!...Git ama ne olursa olsun bundan sonra bir daha karşıma çıkmayacağına söz ver!" dedim. Göz yaşları akarken "Söz. Bu andan itibaren artık ikimizde birbirimiz için yok olduk, öldük." dedi kanlı ellerini ellerimden çekip yüzümü avuçlarken. Uzun uzun baktı gözlerime dudaklarını alnıma değdirdi. Zorlukla ayağı kalktı. Sendeleye sendeleye kapıya doğru yürüdü gücü kalmamıştı. Ben dahil her yer kan olmuştu. Çıkmadan son kez baktı bana. Burukça gülümsedi ve gitti.

Biz tükenmiştik.

Biz yok olmuştuk.

Biz, biz diye bir şey yoktu artık,

Öldü, öldüm...

H34

Kamer odadan çıkalı belki de 15-20 dakika olmuştu. Bense beni bıraktığı yerde duruyordum. Her şey bitmişti. Hem de kötü bir şekilde. Aptallık etmiştim. Onun benim için yaptıklarını fark etmemişim ama o da çok ağır konuşmuştu. Aslında ikimizde hatalıydık. Birbirimizi seviyor olsak bile birlikte olmayı beceremiyorduk. Bundan sonra o yoktu.

Annem beni bekliyordu. Üstümü çıkarmak için yanından ayrılalı epeyi oldu. Kesin merak etmiştir. Ne olursa olsun ona yardım edecektim. Gerçi aşağıda davet diye bir şey kaldıysa. Ayağı kalktım. Üstündekileri çıkartıp bulaşan kanları yıkamam gerekiyordu annem çok endişe ederdi beni böyle görseydi.

Odadan çıkacak ve hizmetli odasında üstümü değişecektim. Ama kapı açıldı boş bir umutla oraya bakarken gelenin başka bir çalışan olduğunu gördüm "Kusura bakmayın beni buraya yönlendirdiler odayı temizlemem için isterseniz size uygun bir şeyler getireyim." dedi üstümdeki kanlı kıyafete bakarak. Olumsuzca kafa sallayıp dışarı çıktım. Odayı temizlemesi için Kamer yollamış olmalıydı.

Temizlik çalışanlarının eşyalarının bulunduğu onlara ait odaya girdim. Kapıyı kilitledim elbiseyi çıkarttım. Banyoya girdim. Aynaya baktım. Yüzüm ellerim kan olmuştu. Sanki cinayet işlemiş biri gibiydim. Aslında yalan sayılmazdı. İlişkimizi katletmiştik. 

Ellerimdeki kanı yıkadım önce daha sonra yüzümdeki kan ve makyajları temizledim. Dolapta havlu var mı diye baktım. Dizili olanlardan bir tanesini aldım ve kurulandım.  Tekrar odaya dönüp asılı olan iş kıyafetlerinden kendime uygun bedenini aldım. Giyinmeye başladım. Siyah dizin bir karış üstünde kalan kalem etek, üstüne beyaz gömlek ve gömleğin üstüne bordo bir yelek.

Hazırdım. Evdeki herhangi bir çalışandan farkım yoktu. Kapıdaki adam beni görse tanımazdı. Yüzümde hiç makyaj yoktu daha soluk ve sıradandım. Beni korkutan şey aşağıda davetin Kamer'in durumundan dolayı sona ermesiydi. Bu davet onun içindi ama elindeki kesikler ciddi gibiydi.

Odadan çıkıp aşağı kata yöneldim. Her şey bıraktığım gibiydi. Kendi aralarında gülüşüp sohbet eden konuklar ve konukların etrafında dört dönen çalışanlar. Etrafa baktığımda Kamer ortalıkta yoktu. Büyük ihtimal eli için müdahale ediliyordu. Mutfağa annemin yanına geldim. Beni görür görmez "Nerelerdesin Mira üstümü değişeceğim diye gittin gelmek bilmedin. Merak ettim seni. Ne yapıyordun bu kadar saat?" dedi telaşla. Zar zor gülümsedim "Sakin ol anne elbisemin fermuarı takıldı onunla uğraştım sonra bedenime göre eşya baktım derken uzadı işte şimdi buradayım. Ne yapayım. Emret. Patronum." dedim ona sarılarak. Annem gülerek "Hazırladığım tabakları masalara servis edebilirsin." dedi. Kafamla onayladım ve tezgahtan iki tabak alıp içeri geçtim boş gördüğüm masalara koydum.

HİSSİZ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin