H23|Seni İstiyorum| +18

1.3K 29 2
                                    

# Michele Morrone - feel it

Özet...

Doktor "Gayet iyi durumdasınız Mira hanım isterseniz artık gidebilirsiniz." dedi ve çıktı Kamer bana doğru bedenini çevirip "Şimdi gidiyoruz hissiz." dedi ama nereye gidecektik peşimizde Mihran vardı. Ya bizi bulursa ne yapacaktık. Kamer'e endişeyle sordum "Nereye gideceğiz Kamer?" dedim. Sanki içimi okur gibi "Merak etme amcam bizi bulamaz biz Paris'e gidiyoruz sevgilim." dediğinde şok oldum. Ne Paris mi?

H23

Paris'e gidiyor olmamıza inanamıyordum. Kamer emrivakinin dibini vurmuştu. Bir şey dememe fırsat vermeden üstüme bir kaç kıyafet ayarlayıp yola çıkmıştık. Şuan da resmen Paris'e gidiyorduk. Yaralarımı hissetmediğim için ağrı duymuyordum ama doktor oradan ayrılırken dikişleri zorlamamamı sıkıca tembih etmişti. Zaten Kamer'in de buna izin vereceğini sanmıyordum. Uçağa binmekten nefret ederdim çünkü beni endişelendiriyordu. Sonuçta havada olan koskoca metal yığınına nasıl güvenebilirdim ki. Neyse ki Kamer yanımdaydı. Onun sayesinde yolculuk beklediğimden daha kolay geçmişti.

Paris-Charles de Gaulle Havalimanına iniş yapmıştık. Bizi siyah çift kabin bir araba karşıladı. Kamer valizleri bagaja koydu. Birlikte arabaya bindik. Çok yorulmuştum. Yolculuk doğal olarak uzun sürmüştü ve bitkin haldeydim. Kamer bunu fark etmiş olacak ki "Otele kadar dayan sevgilim az kaldı." dedi başımla onayladım. Kollarıyla bedenimi sardı. Başım Kamer'in göğsündeyken gözlerimi yumdum. Bir an olsun hiçbir şey olmamış gibi düşündüm. Her şey yolundaymış gibi.

Bedenimdeki hareketlenme ile gözlerimi araladım. Sanırım Kamer'in göğsünde uyuyakalmıştım. Beni otele taşıyor olmalıydı. Sesimi çıkartmadım. Zaten ses çıkartmaya halim de yoktu. Uzun bir yürüyüşün ardından kalacağımız odanın önüne gelmiştik. Görevli kart ile kapıyı açıp bizi yalnız bırakmıştı. Kamer beni yatağa bıraktığında daha fazla direnemeyip yumuşacık yatakta uykuya dalmıştım.

Gözlerimi araladığımda etraftaki karanlık beni korkutmuştu "Kamer! Neredesin?" diye seslendim endişeyle. Yatakta doğruldum. Odayı saran karanlığa alışmaya başlamıştı gözlerim. Kamer etrafta görünmüyordu. Ayağa kalktım "Kamer!" dedim tekrar ışığı açmaya çalışırken. Hadi ama nereye koymuşlar şu lanet ışık açma tuşunu. Ben ısrarla ışığı açamazken kapı sesi geldi. Arkama doğru döndüm. Kamer'i banyodan çıkarken görünce içim rahatlamıştı. Yanıma geldi kollarını bedenime sardı "Buradayım hissiz merak etme endişelenecek bir şey yok sen uyurken banyo yaptım ama uyanmışsın." Dedi saçlarımı öperek. Bende sıkıca sarıldım ona.

Üstünde tişört yoktu saçları hâlâ ıslaktı. Muazzam çekici görünüyordu. Dudağımı ısırdım. Onu arzuluyordum. Başımı boyun girintisine götürdüm. Derin bir nefes çektim. Dudağımı boynuna sürttüm öpücük kondurdum. Ellerimi boynuna doladım. Dudaklarımı yanağına doğru kaydırdım küçük küçük öpücükler bıraktım suratına. Kamer "Hissiz kaşınıyorsun dur yoksa olacaklara karışmam." dedi fısıldayarak. Öyle güzel konuşmuştu ki sesi bile onu daha fazla arzulamama neden oluyordu. Alınlarımızı birleştirdim. Gözlerimi kapattım. Alt dudağımı ısırdım. Karar vermem gerekiyordu. Kamer'in harekete geçmesi yapacağım tek bir harekete bağlıydı. Bunu hem söylediklerinden hem de kaskatı hareket etmeyen bedeninden anlayabiliyordum kendini sıkıyordu.

Alınlarımızı ayırdım gözlerimi açtım. O ise dikkatle gözlerimin içine bakıyordu. Burun burunaydık. Nefes alışverişim hızlanmıştı. Daha fazla dayanamıyordum "Ne olacaksa olsun, seni istiyorum. Kamer." Dedim fısıldayarak. O beklediği cevabı almıştı. Dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Benim de istediğim buydu anında karşılık verdim. Ellerimi saçlarına götürdüm. Onun elleri ise kalçalarımdaydı. Beni kucaklamasına izin verdim.

(+18)

HİSSİZ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin