HİSSİZ +18

H38|İlk Karşılaşma|

# Selin - Farkında değilsin

Özet...

Benim gibi Ateşinde bazı şeyleri aşmış olmasına geride bırakmasına aile kurmasına sevinmiştim. Buraya gelmeden çok araştırmalar yapmıştım ve Kamer'in yöneticiliğini yaptığı Tunçlar holdingin zirvede olduğundan haberdardım aynı potansiyelde başarılı olan diğer şirketlere başvurmuştum ilk dönüş aldığım yer burasıydı. Nedense Ateş'e güveniyordum. Bana çok dürüst ve samimi gelmişti. Bu yüzden iş teklifini kabul ettim. sonrasında odadan çıktım. Beni odaya getiren sekretere alaycı bir bakış attım tıpkı bana davrandığı gibi sonrada holdingden çıktım. İşe pazartesi başlayacaktım. Bu gün cuma olduğu için iki gün kendimi toparlama ve dinlenme şansım olacaktı. İşe gidip gelmem açısından kolaylık sağlaması için şirketin tahsis ettiği arabayı alıp otoparktan çıkış yaptım. Artık taksi ile uğraşmayacağımdan sevinçliydim.

Eve çıkmadan önce annemin yanına uğradığımda dükkanın kalabalık oluşu beni sevindirmişti. Annem her şeyle ilgileniyor ve müşterileri memnun bir şekilde uğurluyordu. Biraz oturduktan sonra anneme yardım ettim. İşlerin çoğu hallolduğunda eve çıktım banyoya girip yemek yedikten sonra kendimi yatağa attım biraz dinlenmem gerekiyordu. Gözüme uyku girmedi bir türlü Ateş haklıydı Kamerden kaçamazdım er yada geç karşılaşacaktık. Sadece çok fazla yıl olmuştu ve onu gördüğümde ne hissederim yada o ne düşünür kestiremiyordum. Belki bu kadar olay yaşanmasaydı ve biz bir süre birlikte olup sonrasında normal bir şekilde ayrılsaydık bunca yıl sonra onu görmek hiçbir şey ifade etmeyecekti ama sanki bir şeyleri tam yaşamadığımız yarım kaldığımızı hissettiğim için içimde bir türlü ona karşı gitmeyen bir heyecan vardı.

H38

Çok güzel iki gün geçirmiştim. Hem dinlenmiş hem de annemle dolu dolu vakit geçirmiştim. Dükkana gelen sürekli müşterilerle sohbet etmiş tanışmıştım annem sayesinde. Gerçekten çok sıcacık sevimli bir kafe olmuştuk. Anlaşmalı olduğumuz bazı okul kantinleri vardı annem onlar içinde poğaça simit açma yapıyordu. İşler artık düzene girmişti ve iyi para kazanıyorduk. Bu gün iş başı yapacaktım erkenden kalkıp duşa girdim saçlarımı kurulayıp üstümü giyindim. Kotondan aldığım gri renk klasik pantolon üst takımımı giyindim. Siyah topuklu ayakkabılarımı ve küçük çantamı alıp evden çıktım. Arabayla kısa sürede şirkete ulaştım. Benim için küçük bir oda ayarlamışlardı ve yığınla geçmiş dosyalar davalar ihaleleri önüme yıkmışlardı hepsini düzene koyup çözülmüş ve devam edenler diye ikiye ayırıp incelemeye başladım.

Çok fazla dosya vardı. Genelde farklı farklı kişilerin açmış olduğu güvenlik sorunu ve sigortasız eleman çalıştırdıklarına dair asılsız iddialar vardı ama şirket bunlardan kendini aklamıştı. Saatler süren çalışmalarımın sonucunda bütün dosyaları inceleyip notlar alıp düzenli bir şekilde tarihlerine göre rafa kaldırmıştım. İki büyük kırmızı dosya kalmıştı önümde biri Tunçlar holding diğeri ise Gencer holdingle ilgiliydi. Şirket Gencer holdingin projelerini çaldığını iddia etmiş ama bir türlü kanıtlayamamışlardı. Yıllardır bir uzlaşma yaşanmayan açık kalan bir dosyaydı. Tunçlar holdingle yaşadıkları sorunsa bir arazi ile ilgiliydi. İki şirkette o araziyi almak istiyor ve bir türlü anlaşamıyorlardı. Gencer holding ile olan problemle daha çok araştırma yapıp delil bulmak zorundaydım çok yakında davanın yeniden açılacağı tarih yaklaşıyordu. Tunçlar holdinge gelirsek eğer arazi anlaşmazlığında benim yapacağım bir şey yoktu Kamer ile uğraşmak istemiyordum Ateş ile konuşup bunu başka birine aktaracaktım. 

Gencer holding dosyasını alıp Ateş'in odasının önüne geldim kapıya vurup müsaade isteyecekken sekreter beni durdurdu "Bu şirkette avukat olman bir şeyi değiştirmez Ateş beyin odasına izinsiz bana sormadan giremezsin" dedi kolumu tutarak keskin bir dille. Geri çekildim "Tamam tavrına dikkat et önce içeri girmemem için sebep ne nasıl bir sorun var anlamadım." dedim sinirlenerek bu çok olmaya başlamıştı artık bana ekstra gıcık olduğunu düşünüyordum. "Ateş beyin misafiri var odada tek değil." dedi bende kafamla onayladım "En başta böyle söyleyebilirdin bana karşı olan tavrını hiç beğenmiyorum haberin olsun." dedim sekreter beni geride bırakıp masasına gitti bende daha sonra tekrar gelirim nasıl olsa diye gidecekken masadaki telefon çaldı kısa bir görüşme yapan sekreter "Ateş bey Tunçlar holding dosyasını alıp odasına gitmeni söyledi." dedi bu konunun üstünde çok durmayı düşünmüyordum odağım diğer dosyaydı ama Ateş patrondu ve dediğini yapıp odama gidip dosyayı aldım ayrıca Gencer holding dosyası da yanımdaydı o dava hakkında sorularımı da soracaktım. 

İki dosya da elimde Ateş'in odasının önüne geldim kapıya tık tıkladım içeriden gel onayını aldığımda kapıyı açıp odaya giriş yaptım arkamdan kapıyı kapatıp Ateş'e döndüğümde kalbim bir anda hızla atmaya başladı anlık yaşadığım şokla dosyalardan biri elimden kayıp düştü hemen toparlanıp dosyayı yerden aldım "Affedersiniz." dedim ve masaya doğru yaklaştım. "Sorun değil Mira lütfen istediğim dosyayı masaya bırak ve otur." dedi ve dediğini yaptım. Yıllar sonra karşı karşıya oturuyorduk. Tüm vücudumu alev aldığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam ellerimi sabit tutamıyordum. O tarafa bakmamaya dikkat ediyor Ateş'e odaklanmaya çalışıyordum. "İstediğiniz gibi dosyaları inceledim uzlaşamadığınız iki dosya vardı biri bu diğeri ise Gencer holding bende yaklaşan davayı konuşmak için odanıza gelecektim." dediğimde o keskin yıllar önceki sesi duydum "Ben buradayım Mira beni görmezden gelemezsin yokmuşum gibi yapmayı kes." dedi sinirle. Ona doğru döndüm "Benimle konuşmana dikkat etsen iyi olur artık çocuk değiliz karşında bu şirketin avukatı duruyor." dedim yüksek bir sesle. 

Aptal ukala kendini ne sanıyor takındığı üsluba bak.  Ateş "Sakin olun, Kamer sende doğru konuş, Mira bir daha sesini yükseltme lütfen burada biriniz ortağım biriniz avukatım ve iş için konuşacağız özel meselenizi başka yerde çözün." dediğinde "Özel bir mesele yok Mira saçma sapan bir tavır sergiliyor çocuk gibi o kadar." dediğinde güldüm "Seninle muhatap olmuyor yada olmak istemiyorum diye çocuk olmuyorum." dedim "O zaman şirkette işe girmeyecektin çünkü ben her yerdeyim." dedi ukala. Ateş "Yeter kendinize gelin." dedi yüksek sesle haklıydı saçma sapan bir tartışma içindeydik ergen gibi davranıyorduk. Kamer'e cevap vermedim ama gözlerinin içine baktım. Hiç değişmemişti onu ilk gördüğüm günkü gibiydi yeşilleri. 

Aslında onu görmezden gelme sebebim karşı koyamamaktan ve eksik kalan tarafımızı tamamlamaya kalkışabilecek olmamdan korkmamdı ama bunun farkında değildi çocukluk yaptığımı düşünüyordu. Oysaki demin onu ilk gördüğümde ne kadar özlediğimi anlamıştım. Tekrar Ateş'e döndüm "Haklısın tamam." dedim Kamer ise sessiz kalmayı tercih etti. Ateş "Seni buraya çağırma sebebim anlaşamadığımız o arazi hakkında Kamer ile konuştuk bir uzlaşma yaptık arazinin ölçülüp ikiye bölünmesi kararını aldık bugün ölçümleri yapılan iki araziyi kontrol edecektik ama benim bir toplantıya katılmam gerekiyor o yüzden Kamerle sen gideceksin Mira." dedi onunla bir şeyler yapma yanız kalma fikri beni endişelendiriyordu ama korkak gibi davranmayacaktım bunu ona yansıtmayacaktım. kafamla onayladım "Tamam öyleyse gidelim çözülsün bu iş." dedim Kamer'in gözlerinin içine bakarak. Ateş verdiğim cevaptan memnun olmuştu. Sorun çıkaracağımı düşünüyor olmalıydı.

Hep birlikte odadan çıktık Ateş toplantı salonuna giderken bizde otoparka gidiyorduk. Kamer durdu arabasına ulaşmış olmalıydık. Tam arabaya binecekken "Ben seni kendi aracımla takip ederim." dedim bana doğru yaklaştı kulağıma eğildi "Uzatma, Hissiz." dedi fısıldayarak ve kapıyı açtı. Bunca yıl sonra bile üstümde bu kadar etki bırakabilmesine inanamıyorum. Bir süre hareket etmedim o da  dibimden ayrılmadı ama kararlı olacaktım açtığı kapıyı kapatıp "Uzatan sensin arabana bin ve git arkanda olacağım." dedim keskin bir ifade derin bir nefes çekip "Peki." dedi ve gitti. Bende kendi arabama geçtim ve onu takip ettim. Uzun bir yol olmuştu. Kamer yavaşladığında duracağını anladım bende yavaşladım ve araçları park ettik. Arabadan indiğimde gördüğüm manzara karşısında şaşırdım "Arazi bu.. burası mı?" dedim harfleri birbirine dolayarak ilk günkü gibi Kamer bana yaklaştı "Evet iceberg (Buzdağı)." dediğinde o gün geldi aklıma.

Bir dahaki bölüm beklentileriniz?

Bölüm bittikten sonra yüz ifadeniz?

Desteklerinizi bekliyorum yorumlarınızı okuyorum umarım beğenmişsinizdir. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere. Yeniden aynı heyecanla.

Sizi seven anddesperate🤍