Bir insan düşünün ki, size her şeyi yaptıracak güce sahip. Bir insan düşünün ki, bir gülüşü için tüm dünyayı ayağına serebilirsiniz.
Jungkook, benim eşim, hayatım, minik bebeğim. Onu yüz sıfata sığdırsam yine de azdır. Şair olsam yine dilim tutulur güzelliği karşısında.
Ay tanrıçam, Artemis’im, Selina’m
En çok bu hitaplarımı sever. Dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini kaçırır. Utanınca kulaklarını kapatır. Utandığı zaman o kadar sevimli oluyor ki.
Benim elim bebek gibi. Kucağıma alıp sevdiğimde çıkardığı mırıltılar beni delirtiyordu. Onunla ilgilenmemden deli gibi hoşlanıyordu.
Jungkook bambaşka bir insan. O kadar masum ki. Kıyamıyorum ona dokunmaya. Dokunmak ne kelime bakmaya kıyamıyorum.
Onu ilk gördüğüm gün aklımın en ücra köşelerinde saklı. Ama Jungkook bunu bilmiyordu. Onunla ailem istediği için, görücü üslubuyla evlendiğimi sanıyordu.
Yanılıyorsun bebeğim.
Seni ilk gördüğümde de bebek gibiydin. İçinde minicik kaldığın beyaz kapüşonlun, gri kotun, tek tutamı dünyayı yakacağım kuzguni saçlarınla mükemmel görünüyordun.
Nefes nefese babanın şirketine gelmiştin. Babanın unuttuğu dosyaları getirmiştin galiba. O kadar tatlıydın ki yanına gelmemek için zor direndim.
İrademin ilk defa bu kadar zorlandığını hissetmiştim.
Temizlikçiyle çarpışıp kâğıtları yere düşürdüğünde çıkardığın ‘Hiii!’ sesini hiç zaman unutamıyorum. Yerim seni.
Kadın suçlu olduğu hâlde yüz kere özür dilemiştin. Etrafını kolaçan ederek telaşla toparlamanı bile unutamıyorum.
Kalbim ilk kez bu denli hızlı çarpmıştı. İlk kez biri için içim gitmişti. Gizlediğim cinsel kimliğimden ilk kez korkmadım.
Seni tekrar tekrar görebilmek için sözleşmeleri bahane eder, şirkete gelmeni sağlamak için bin bir takla atardım.
Birgün geldiğinde şirketten biriyle konuştuğunu gördüm. Ona gülüyordun. Öyle üzülmüştüm ki. Jungkook, güzelim, ne kadar güzel gülüyordun haberin var mı?
Babamın yanına nasıl koştuğumu hatırladıkça gülmek istiyorum. Sanki seni gelip alacakmış gibiydi. Ne bileyim işte dizilerde öyle oluyor hep.
Babalarımız önemli toplantıdayken pat diye içeri dalmış, “Baba gayim. Ve dışarıdaki sevimli tavşan çocuğu istiyorum” demiştim.
İnan babamın surat ifadesini görmen gerekiyordu. Şoktaydı tabii. Cinsel kimliğimi ortaya çıkarmıştım.
Yıllarca sevgilim olmamıştı. Sebebi çok açık değil mi? Kızlardan hoşlanmıyordum ve ailemin kızmasından korktuğum için erkek sevgilim de olmamıştı.
Arkadaşlarım barlarda kızlarla yiyişirken ben kusacak gibi oluyordum. Bir erkekle de yatma girişiminde bulunmamıştım. Bar ortamında seks yapmak kriterlerim içerisinde yer almıyordu.
Ailemi hep geçiştirmiştim. Ama sen korkumu yıkacak kadar etkileşmiştin beni. Böyle cesaret gösterdiğim için pişman değilim asla.
Korktuğumun aksine babam normal karşılamıştı. Ama senin baban, Jungkook öldürecekmiş gibi bakıyordu bana.
“Oğlumu vermem kimselere”
N’oldu Paşinyan? Hani vermiyordun? Bak oğlun şimdi benim eşim. Parmağında benim yüzüğüm var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selina Taekook
FanfictionKim Jungkook ve Kim Taehyung evlidir. Taehyung mutlu evlilikleri olduğunu zannederken Jungkook için geçerli değildi. 18+ rahatsız olan okumasın lütfen. #1 taehyung #1 toptae #1 ukejungkook #1 bts #2 bottomjungkook #1toptae #2 jungkook #4 wattpad #...