Selina Taekook

23 ≮

Gözlerimi açtığımda iyice aldığım uykuyla yüzümde tebessüm oluştu. Deliksiz uyku çekmiştim eşimin kolları arasında. Zaten Taehyung olmadan uyuduğum söylenemezdi.

Yan tarafın boş olduğunu gördüğümde huysuzca yerimde kıpırdanıyordum ki, hafif çıkık karnımda hissettiğim dudaklarla gülümsemeye başladım.

Başımı karnıma doğru eğerek baktığımda, saçları yatağa dağılmış, üst bedeni çıplak olan Taehyung'un, dudaklarını hissetmeyeceğim yumuşaklıkta karnıma bastırdığını gördüm.

Yüzündeki kocaman gülümseme her şeye değerdi. Sanki bebeğimizi gerçekten de öpüyormuş gibi öyle naif davranıyordu ki kalbim sızlıyordu.

Taehyung hep güzel sevmişti. En başından beri sevmişti. Karşılık beklemeden, sadece benim rahatımı düşünerek. Beni korkutmamaya özen göstererek.

Taehyung sert, soğuk görünebilirdi. Ama benim yanımda tüm gardını indiriyordu. Utanmadan, çekinmeden çocukluk, sevimlilik yapıyordu. Onu çok seviyordum. Öyle böyle değil, canımı verecek kadar çok seviyordum. Bunun karşılıklı olduğunu bilmek beni dünyanın en şanslı ve özel insanı yapıyordu.

Elim saç tutamlarını okşadığında kafasını kaldırarak alttan gülümseyerek bana baktı.
Yan şekilde yattığımdan kolayca belimi sarmalayıp baskılarını artırdığı öpücüklerine devam etti.

"Taehyung-ah, günaydın"

Hâlâ karnımla yüz yüzeyken "Günaydın boncuğum" dedi, ardından burnunu karnıma sürterek "Bebişime de günaydın" dedi.

Dikelerek başını yastığa atıp dibime girdiğinde öylece gülümsüyordu. Sabah sabah bu enerjiyi nerden aldığını merak ediyordum açıkcası.

Hülyalı hülyalı onu izlemem merakına sebep olmuş ki, "Neden sırıtıyorsun bakalım?" diye sordu.

Omuz silkerek "Babanın çüksüz diye seninle dalga geçmesini hatırladım da" dedim.

Kaşları çatılırken çocuk gibi dudaklarını büzdü. Bu konuda cidden hassas olmalıydı ki yine aynı tepkiyi veriyordu. Tanrı'm, dokunsan ağlayacak durumdaydı.

"Bebeğim, bu konuda neden böyle hassassın?"

Derin iç çekerek bakışlarını tavana diktiğinde yüzünün aldığı hali kahkaha atma isteğimi uyandırıyordu. Ama gülersem üzüleceğini bildiğimden dudaklarımı birbirine bastırarak buna engel oldum.

"Gey olduğumu ailem bilmiyordu. Bundan hep çekiniyordum, çünkü ailem hep bana 'şu kız güzel', 'sana uygun', 'torun bekliyoruz' gibi şeyler söyleyip duruyordu"

Gözlerimi kırpıştırarak merakla dediklerini dinlemeye başladım. Belli ki bu Taehyung için zorlayıcı dönemmiş. Sonuçta ailesinden yönelimini gizlemek kolay bir şey değildi.

"Arkadaşlarım günü gün edip, kızlarla zaman geçirirken ben öyle ortamlara bile girmiyordum. Tabii bu ailemin dikkatini çekmişti. İşte benim cinsel isteksizliğim yüzünden 'Çüksüz müsün? Niye kimseyle birlikte olmuyorsun?' diye dalga geçmeye başladılar"

Derin nefes alarak yüzü asık olan eşimin yanaklarını avuçlarım arasına aldım. Büzülü dudaklarına dudaklarımı bastırdığımda asılan yüzü anında düzeldi.

"Taehyungie~ bunun yüzünden üzülmene değer mi? Hem sen üzülürsen bebeğimiz de üzülür. Ve, kızlarla ilişkiye girmek seni erkek yapmaz. Erkeklik böyle şeyle mi ölçülür? Annem de hep bana becerilecek obje gibi bakıyordu. Erkek olduğumu unutuyordu. Erkek olmak böyle şeylerle ölçülmemeli"