24 ≮

5.2K 374 193
                                        


Rica etsem oy ve yorum yapar mısınız?







Taehyung'tan





Dudaklarımı şapırdatarak gözlerimi açtığımda üzerime örtülmüş pikeyle yüzümde gülümseme oluştu. Kanepede uykuya dalmıştım ve üstümü muhtemelen Jungkook örtmüştü. Üstü açık yatmayı daha çok seviyordum. Fakat Jungkook hastalanacağımı söyleyip hep örtüyordu.

Uyku sersemliğiyle gözlerimi ovuşturup duvar saatine baktığımda saatin akşam yediye çeyrek kaldığını gördüm. İki saatten fazla oluyordu uyuyalı. Ve Jungkook ortalarda yoktu.

Endişeyle ayaklanıp mutfağa doğru adımladım. Evet mutfağa doğru adımladım, çünkü benim minik eşim fırsat bulduğu her an benden gizli sağlıksız besinler tüketiyordu.

Kadınlar zorlukla atlattığı hamilelik döneminin Jungkook için ne kadar zorlayıcı olduğundan bahsetmeme bile gerek yok. Jungkook zaten fazlasıyla duygusal biriyken hamilelik hormonları yüzünden daha da yıpranmıştı.

Sağlıksız bütün besinleri aşeriyor, doktorun uyarılarına rağmen yemeye devam ediyordu. Durduk yere ağlamaya başlıyor, sonra da kahkaha atıyordu. Her şeye fazla tepki veriyor, bu süreçte beni de yoruyordu.

Yanlış anlaşılmasın. Asla şikayetçi değildim. Dediyi her şeyi yapmaya çalışıyor, üzülmemesi için elimden geleni yapıyordum. Fakat onu dikkat etmesi gereken şeylerle uyardığımda alınganlık yapıp günlerce benimle konuşmuyordu.

Beni yoran aramıza mesafeler koymasıydı.

Yoksa ondan gelen her türlü şeye razıydım. Gerekirse onun için dünyaları sırtıma alırdım, ama asla uf demezdim. Yorulmazdım, bıkmazdım.

Şimdiden elinden alacağım abur-cubur yüzünden bana trip atacağını düşünerek mutfağa girdim. Fakat bomboş mutfakla karşılaştım.

Kaşlarım çatılırken mutfaktan çıkıp merdivenlere doğru adımladım. Hızla odaya girdiğimde odanın da boş olduğunu gördüm. Aklıma banyoda olabileceği geldi. Banyoya da göz attım. Fakat onu bulamadım.

Ona ve bebeğimize bir şey olma ihtimali kalbimi marotona çıkmışcasına attırırken odanın ortasında derin nefesler almaya çalıştım.

Gerginlikle saçlarımı geri attığım vakit odanın içinde duyulan hıçkırık sesiyle kapattığım gözlerimi açtım. Hıçkırığından dahi tanıdığım biriciğim saklanarak yüreğimi ağzıma getirmişti.

Kalbimi kontrol ederek gardrobun önünde durdum. Beklemeden gardrobun kapısını açtığımda palmiye yaptığı uzun saçlarıyla bağdaş kurmuş, koca kavonozun sonuna gelmiş ve şişmiş yanaklarıyla hıçkıran bebeklerimle karşılaştım. Diğer bebeğim de suçluydu, çünkü Jungkook'un böyle şeyler aşermesini sağlayan minik bebeğimdi.

"Teyung~ beni din-"

"Hiç şirinlik yapmaya kalkışma Jungkook. Koca kavonozu yokluğumu fırsat bilip bitirmişsin. Zararlı olduğunu bilmiyor musun? Kaç kere uyarıda bulunmam gerek?"

Sesim az önce yaşadığım korkunun da etkisiyle beklediğimden sert çıkarken Jungkook elindeki kaşığı kavonozun içine bırakıp büzülmüş dudaklarıyla kalbimi sızlattı.

Ellerini bana doğru uzatıp yumruk yapıp açtığında dudakları titremeye başlamıştı. İç çekerek karnına dikkat edip kucağıma aldığımda anında başını boynuma gömdü.

5 aylık karnı iyice belli olurken biraz daha ağırlaşmıştı. Fakat Jungkook oldukça zayıf olduğundan pek fark yaratmıyordu açıkcası.

Boynumda hissettiğim yaşla elimi saçlarına atıp okşayarak "Hayatım, ağlama. Senin ve bebeğimizin sağlığı için söylediğimi biliyorsun" dedim.

Selina TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin