9≮

7.8K 461 179
                                    

Odada sessizce ayna önünde durmuş, Taehyung'un işten geldikten sonra üstünü değiştirmesini izliyordum. Arkası bana dönük olduğundan geniş omuzlarını izleyip yutkunuyordum.

Çıkardığı gömleği yatağın üzerine bırakmış, ardından da kemerini açmıştı. Pantolonu beni çıldırtacak yavaşlıkla soyunup gömleğin yanına attı.

Beyaz tişörtü giyindikten sonra gri eşofmanı bacaklarından yukarı sıyırdı.
Tüm bunları yaparken asla sesini çıkarmıyor, yüzüme bile bakmıyordu.  

O gün Hyunjin teklifini kabul ettikten sonra kartını bırakıp gitmişti. Biz de yarım saat sessiz geçen yemekten sonra eve gelmiştik.

O günün üzerinden iki gün geçmişti ve Taehyung'la aramda buzullar vardı sanki.

Bana destek olacağını söyleyerek yarınki iş görüşmesine beraber gideceğimizi söylese de benimle çok konuşmuyordu.

"Taehyung yemek hazır. En sevdiğin yemeklerden yaptım. Hem de bi' sürü yaptım. Aşağı inip yiyelim mi?"

"Tamam"

Heyecanlı konuşmama rağmen Taehyung'un kısa cevabı moralimi bozmuştu. Gözlerim dolarken ağlamamak için dişlerimi sıktım.

Yüzüme bakmadan odadan çıktığında yanağım çoktan ıslanmıştı. Dudaklarımı kemirirken aynaya taraf dönüp ıslak gözlerimi sildim. 

Bana karşı olan mesafesi canımı yakıyordu. İki gündür sadece işe giderken beni öpüyor, başka türlü dokunmuyordu bile. Ben mi abartıyorum acaba?

İki gündür aşk yapmıyorsak, durum ciddi işte!

Toparlanıp saçlarımı ellerimle düzelterek yüzüme kocaman gülümseme yerleştirdim. Odadan çıktığım gibi salona ilerledim hızlıca.

Taehyung'u yine bana yardım amacıyla sofrayı kurarken bulduğumda gülümsedim. O da bana karşılık gülümsediğinde içim biraz da olsa rahatlamıştı.

Sofrayı kurduktan sonra Taehyung baştaki yerini almış, ben de yanına oturmuştum. Yemek yerken bile sesi çıkmıyordu. Salaklaşma Jungkook. Taehyung sofrada konuşulmasından hoşlanmaz.

Yemeği bitirdikten sonra yine sofrayı toplamamda yardım etmişti. Kirlileri bulaşık makinesine yerleştirirken yanağıma küçük öpücük bırakıp mutfaktan çıkmıştı.

Şu an bana dayaması lazımdı!

Gözlerim dolu şekilde mutfaktaki işlerimi bitirip salona geçtim. Taehyung bacaklarını iyice açmış, eşofman üstünden belli olan sertliğini düşünmüyorum asla, televizyon izliyordu.

Diğer koltuğa oturduğumda dahi yüzüme bakmamıştı. Kalbimin daha fazla kırıldığını hissediyordum. Bana böyle yokmuş gibi davranması kalbimi incitiyordu.

"Bana kızdın değil mi?"

Sorumla gözleri beni bulduğunda kaşları çatıldı. Gözlerim dolarken cevap bekliyordum. Yoksa ağlamama az kalmıştı.

"Hayır Jungkook. Bunu da nerden çıkardın?"

Hızla ayağa kalkarak "Kızdın işte! Bana ismimle sesleniyorsun. İki gündür beni istekli öpmüyorsun. Akşamları da kucağına alıp sevmiyorsun. Ve aşk da yapmadık!" diye bağırdım.

Dolu gözlerimi kırpıştırdım bir kaç kez. Büzülen dudaklarım ağlayacağımın habercisiyken Taehyung ayağa kalktığı gibi beni kolları arasına aldı.

Koltuğa oturduğunda beni de kucağına aldı. Saçıma öpücük kondurduğunda gözyaşlarım yanağımı ıslattı.

"Bebeğim, küstün mü bana?"

Selina TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin