13 ≮

6.6K 430 132
                                    

Taehyung tekli koltukta oturmuş, kanepede bebek gibi uyuyan eşini izliyordu. Belki de 1 saatten fazla oluyordu. Ama farkında bile değildi.

Öne büzülmüş, arabir şapırtattığı dudaklarıyla fazlasıyla sevimliydi. Yanaklarını sıkarak öne büzülmüş dudaklarını öpmek istiyordu.

Ama uyandırmak istemediğinden tüm iradesini kullanıyordu. O böylesine masum bebek gibi uyurken, hele ki "Taehyung ben yarım saat uyumak istiyorum. Hemencecik uyandır vakit dolduğunda tamam mı?" dese bile uyandırmıyordu.

Taehyung iradesiyle çebelleştiği vakit kapı ziliyle kaşları çatıldı. Genelde pek misafirleri olmazdı. Aileleri geldiğindeyse haber verirlerdi.

Jungkook zilin sesine uyanmasın diye hızlıca ayaklandı. Hızlı adımlarla kapının önüne vardı. Kapıyı açtığında gördüğü kişiyle şaşırmıştı.

"Bay Jeon?"

Jungkook'un babası gülümseyerek "Merhaba Taehyung. Geçebilir miyim?" diye sorduğunda Taehyung hemen geri çekilerek  geçmesi için yer açtı.

"Özür dilerim Bay Jeon. Sadece şaşırdım"

Adam anladığını belirterek başını salladı. Şaşırmakta haklıydı tabii ki. Genelde iki aile de beraber gelirlerdi. Şimdi yalnız gelmesi garipdi.

"Jungkook nerede?"

"Biliyorsunuzdur işe başladı. Ve çok yorulmuştu. Uyuyor şimdi. Üzgünüm ama uyandırmak istemiyorum. Şimdilik benimle idare edin lütfen"

Taehyung açık sözlülüğü adamda gülme isteği yaratmıştı. Oğluna böyle değer vermesi onu sevindirmişti. Hiç değilse oğlunun emin ellerde olduğunu biliyordu.

Gülümseyerek "Sorun yok oğlum. Sadece yüzünü göreyim yeter. Biraz da laflarız. Odasında mı?" diye sordu.

Taehyung başını yana sallayarak "Hayır, odamızda değil. Salonda uyuyor. Önden geçin lütfen" dedi.

Kendinden büyük birine gösterdiği saygılı davranışları Bay Jeon'u etkilemişti çoktan. Zaten sadece iş yaptıkları zamanlarda bile onun ne denli beyefendi olduğunu biliyordu.

İkisi de salona girdiklerinde adamın gözü kanepede küçülmüş bedene kaydı. Yüzünde istemsizce gülümseme oluştu. Jungkook'u izlemek bile huzurdu.

Kanepenin önüne geçip diz çöktüğünde gözleri Taehyung'u buldu. Taehyung yalnız kalmak istediğini anladığı gibi "Siz rahatınıza bakın. Kahve hazırlayayım size" diyerek mutfağa doğru adımladı.

Kısa teşekkür edip uyuyan oğluna döndü. Masum çocuk gibi uyuması bile gözlerini doldurdu. Korkarcasına, titreyen  elleriyle uyandırmamaya dikkat ederek saçlarını okşadı.

"Ö-özür dilerim bebeğim. Seni korumaya gücüm yetmediği için. Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?"

Biliyordu. Jungkook babasının onu sevdiğini biliyor ve her zaman buna inanarak kendini mutlu ediyordu. Babası bu masumu seviyordu.

Uyuma taklidi yapan Jungkook belli etmemek için oldukça direniyordu. Ve başarıyordu da. Aynı çocukluğunda, aynı gençliğinde olduğu gibi.

Babası gece odasına gelir, üstünü sıkıca kapatır, saçlarını okşar, ellerini öper, uyuduğunu sansa bile masallar anlatırdı.

Jungkook belki bu yüzdendir ki babasına asla kızgın değildi. Asla hayatını mahvettiğini düşünmüyordu. Babası olmasaydı tamamen yalnız olurdu.

Hiç değilse mutlu ailelerde olduğu gibi saçlarını okşayan, öpen, masallar anlatan babası vardı.

"Seni çok özledim gözümün nuru. Bir bilsen kokun burnumda nasıl tütüyor. Ama burada olman daha sağlıklı. Eminim ki Taehyung seni mutlu ediyor. Ben seni annen olacak kadından koruyamıyordum"

Selina TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin