Kim Jungkook ve Kim Taehyung evlidir. Taehyung mutlu evlilikleri olduğunu zannederken Jungkook için geçerli değildi.
18+ rahatsız olan okumasın lütfen.
#1 taehyung #1 toptae #1 ukejungkook
#1 bts #2 bottomjungkook #1toptae #2 jungkook #4 wattpad #...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taehyung'un düğün kıyafeti
(HAŞİNİMMM. HRRR 😭)
(Amk watty düğün kıyafetini bile kabul etmiyor bıktım )
Jungkook'un düğün kıyafeti
Siyahlar içinde Kim Taehyung, beyazlar içinde Jeon Jungkook.
Kim olmak için evleneceğim birazdan. Ellerim heyecandan titriyor, midem kasılıyor, bayılacak gibi hissediyorum. Ve yanımda Jung babam var.
Beyaz, açık bir gömlek, ona uygun beyaz pantolon, pembe tonlarında far, rimel, kırmızı ruj, hafif pembe allık.
Odada dört dönüp duruyorum. Taehyung'un tören başladığında gelip beni götüreceğinin bilinciyle nefeslerim kesiliyor.
Beni beğenir değil mi ?
Kapının açılmasıyla hemen arkamı döndüm. Görmek istediğim kişi annem değilken yüzüm düştü. Anında bakışlarımı kaçırdım.
"Sen dışarı çık"
Babam somurtup dışarı çıktığında onunla yalnız kaldığım için endişelendim. Heyecanım yerini korkuya bırakırken bir kaç adım geriledim.
"Güzelsin"
Dedi. Kala kaldım. Uzun sürenin ardından duyduğum tek güzel cümle buyken bana kim olduğunu hatırlattı. Sevinmemem gerektiğini hatırlattı.
"Onu etkileyecek kadar güzelsin"
Gözlerim dolmadı. Ağlamak da istemedim. Hep söylediği cümleler yüzünden bağışıklık kazanmış gibiydim.
"Öğrettiğim gibi Jungkook. Pasif kalma. Erkeklerin çoğu bundan hoşlanmaz. Utangaçlığını kenara bırak"
Gözümü kırpmadan onu izledim. Ufak bir baş sallamasıyla geçiştirdim. Gerçek planlarımdan haberi bile yoktu oysa. Eğer istemediğim bir şey olursa, terk edilme gibi bir olasılık olursa bedenime dokunulmasına asla izin vermeyecektim.
Gözlerini devirerek odadan çıktı. Tuttuğum nefesi geri verirken gülümsemeye çalıştım. Arkada oynatılan giriş müziğiyle gözlerimi sımsıkı kapattım.
Kapı açıldı yine. Ben de gözlerimi açtım. Donmuş gibi beni izleyen esmere baktım. Dalmış gibi beni izlerken yerin dibine girmek istedim utançtan.
