Seni özlemenin ağır yükü altında eziliyorum şimdi. Göğüs kafesimin içinde kalbim bir kuş gibi çırpınıp duruyor sevgilim. Sadece yanımda olsan, hiç konuşmasan da olur, yeter ki varlığınla beraber olayım. Kokun olsun olduğum yerde, o da bana yeter. Gülmesen de olur yüzüme, sadece bak gözlerimin içine. Sensiz hiçbir şeyden tat alamaz oldum, aldığım nefesi boğulurcasına alıyor, çırpınarak yaşıyorum. Sonra kendime “Bir insan böyle sevilir mi ? “ soruyorum. Sonra seni sevdiğimi hatırlayıp vazgeçiyorum sormaktan. Aslında fazla söze gerek de yok sevgilim, özlüyorum. Gurbette gibi özlüyorum, memleketimi özler gibi. Şimdi seni görsem, kutupta güneş, çölde su görmüş gibi sevinirim. Öyle ki sen benim ilkbaharımsın, kara kışlardan sonra hayatımı aydınlatan umutsun. Gel de çiçeklerim açsın, kelebeklerim uçsun semada. Bu özlem bitsin, bu sevgilinin karanlığı aydınlansın bir anda, senin ışığınla.
Sen yüzümdeki tebessümün sebebi, mutlu zamanlarımın mimarısın. Taze kahve kokusu, baharda ilk açan papatyasın. Bir yol bulabilsem tüm dünyaya, senin hayatımdaki en güzel varlık olduğunu haykırsam. Biliyor musun sevgilim, sen yokken ben içi boş bir kutu gibiydim. Sen geldin ve benim içim ışıltılarla doldu, gün ışığı girdi penceremden. Ve ben senle şenmişim; sen varken mutlu, sen varsan hayat dolu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMUN İZİ 🥀
Non-FictionKalmak istedim, hep yanında kalmak istedim. Gözlerinde kalmak, yüreğinde kalmak, sol yanında, ömründe kalayım istedim. Gitmem için onca bahanem varken, kalmak için sebepler yarattım kendime. Hep kaldım, varlığında da kaldım yokluğundada. Zaman dedim...