İnsan birini çok sevdiğinde, bir süre sonra hiçbir şeye tepki veremiyor. Oturuyor bir cam kenarına ve öylece izliyor etrafı. Boş boş bakıyor. Zaman akıyor ve hala boş gözlerle süzüyor etrafı. Sonra kendine geliyor, saatlerini harcadığının farkına varıyor. Ama o camın kenarından hiç kalkmayı hiç istemiyor. Çünkü insan; özlüyor. Çok özlüyor. Tahmin edebileceğinden de daha fazla.
Söylemek isteyip söyleyemediğim ama okuyacağını adım gibi bildiğim için bunları yazıyorum.
Her ne olursan ol, her kim olursan ol. Seni sevecem. Senden soğumadım ama yaptıklarını da affetmicem hani bir söz En kötüsü de ne yaparsam yapayım buna engel olamıyorum olamayacağımda.. Ama seni görmemek için, sana ulaşmamak, için ne gerekirse yapacağımdan emin olabilirsin.. Beni mutlu ettiğin, beni mutlu etmek istediğin, beni sevdiğin günlerin hatrına sana ah etmeyeceğim…
Hatta tebrik ederim; ne de güzel öldürdün.
Vicdanın diyorum…
Rahat mı?
Belki bu yazdıklarımı hiç okumayacaksın ya da ciddiye almayacaksın ama yıllar sonra bir gün, belki de nedensiz bir şekilde aklına gelecek ve yaşayamadığın her gün için bir kez daha pişman olacaksın..
Unutamazsın. Bir insanı bu kadar sevince koşulsuz, bide üstüne kavuşamazsan unutamazsın. Ömrünün sonuna kadar unutamazsın… Bizim senle hiç sabahımız olmadı, hiç beraber uyanmadık, gözümüzü açar açmaz birbirimizi hiç görmedik. Hiç güzel günümüz olmadı. Sıradan günümüz… İnsanlar gibi el ele tutuşup sokaklarda biz hiç yürümedik senle. Bağıramadım seviyorum diye bağıramadım.Ben seni unutamam, ama fark etmez ki, sen beni kaybettin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMUN İZİ 🥀
Non-FictionKalmak istedim, hep yanında kalmak istedim. Gözlerinde kalmak, yüreğinde kalmak, sol yanında, ömründe kalayım istedim. Gitmem için onca bahanem varken, kalmak için sebepler yarattım kendime. Hep kaldım, varlığında da kaldım yokluğundada. Zaman dedim...