Ayrıldığımız gün nasıl hissettiğimi biliyor musun? Bilmiyorsun sana hissettirmek istiyorum.
İlk gün :
Biraz gözyaşı, fazlasıyla kırgınlıklar ve öfke içinde hafif sancılı geceler ve yarım aymalı günler yaşadım.
Boş hissettim..
Kendimi, etrafımı, var olan tüm canlıyı ve cansızı boş gördüm.
Mide krampları, tokluk hissi, çay, kahve, sigara…
Sonra birden gelen o “toparla kendini” hissi.
Alışveriş, bakım, saç değişimi.
“Özgürlük hissi”…
Arkadaşlarla istediğin saatte buluşmalar, hesap vermeden istediğin her adımı atabilmenin verdiği rahatlık, istediğin gibi giyinmek ya da..
Kendini avutma seansları “en doğrusu, en hayırlısı buydu”…Birinci ay ve sonrası :
Zamanın getirdiği yürek durulması, öfkenin ve kırgınlıkların durulması.
İlk günler beni terkeden mantığımın, bana dönmesi…
Kalbime bir ağrı saplanmıştı, bir yere sığamadım.
Odalar, duvarlar, insanlar üstüme geldi.
Kaldıramadım hiçbir sesi, hiçkimseyi kaldıramadım, kendim bile kendime ağır geldim.
Telefonun sessizliği, saatin tik tak sesi, senin yokluğun yüreğime oturmaya başladı…
Kendimi oyalamaya çalıştım.
Birlikte izlediğimiz bir filme, ortak şarkımıza, ufacık bir hatırana denk geldim, boğazıma bir yumruk oturdu. yutkunamadım…
Sevdiğim yemeği yiyemedim artık, geçmiyor boğazımdan.
Sokakta yürürken bir yabancının ağzından duyduğum bir söz, kitapta okuduğum bir cümle, içinde ismi geçen bir film beni yine sana götürdü…Tüm ayrılık şarkıları seni anlattı, tüm şairler seni yazıyor zannettim…
Seninleyken gülebildiğim, sevebildiğim hiçbir şeyi sevemedim artık.
Özgürlük zannettiğim o hissten nefret ettim. Çünkü eskisinden daha kördüğüm oldum…
Geçmiyor ne gecelerim, ne sancılarım, ne keşkelerim, nede yaralarım geçmiyor…
Günlerim aymıyor, anlamını yitiriyor doğan güneş.
En hayırlısının böyle olmadığını farkettim.
Kendimle kavgalarım, kendimi yargılamalarımın haddi hesabı olmadı…Bir kere dağıttım işte, duygularımı, emeğimi, hayallerimi, saçlarımı ve kendimi ;
bir daha toparlayamadım…Yıllar geçti üstünden, o yara, o suret, o günler hep oracıkta kaldı.
İçim hep yangın yeri, hep kıyamet, hep enkaz…Bunca deprem sonrası,
bir daha böyle sevemedim…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMUN İZİ 🥀
Non-FictionKalmak istedim, hep yanında kalmak istedim. Gözlerinde kalmak, yüreğinde kalmak, sol yanında, ömründe kalayım istedim. Gitmem için onca bahanem varken, kalmak için sebepler yarattım kendime. Hep kaldım, varlığında da kaldım yokluğundada. Zaman dedim...