Sabah uyandığımda günüm aydın olmuyorsa sebebi sensin.
Mutsuz uyanıyorum her sabah, midemde hep aynı sancı, içimdeki sızı da aynı.
Bedenim kendime ağır geliyor, ruhum acıyor..
Önce beni alıştığım karanlığımdan çıkarıp bir umuda hapsettin, sonra umudumla birlikte tekrar karanlığa ittin.
Şimdi daha kırılganım, daha mutsuz..
Bir anlam yükleyemiyorum gelen sabaha.
İçimdeki sızı her yerime dağılıyor.
Saç diplerime kadar ağrıyor, sızlıyorsun.
Tümör gibi. Gittikçe ağırlaşıyor ağrılarım, gittikçe yenik düşüyorum, gittikçe azalıyorum.. Savaşsam da hergün, atamıyorum içimden.
Bu yüzden sabahları günüm aydın olmuyorsa, gecelerim iyi geçmiyorsa sebebi sensin.
Ben bundan sonra tırnağım kırılsa sana küserim, senden bilirim.
Ne demişti AHMET KAYA ;
“Şimdi saat yokluğunun belası, sensiz gelen sabaha günaydın…”
BİLİYORUM
Beni artık görmeyeceksin, sesimi duymayacaksın.
Zamanla unutacaksın, gülümsemem silinecek hafızandan, sesim, yüzüm sonra belki de.
Verilmiş tüm sözler unutulacak, hayaller unutulacak, yeminler unutulacak.
Bir başkasıyla başlayacaksın aynı hikayeye, bir başkası dokunacak sana, bir başka aşkla bakacak sana.
Onunla kuracaksın aynı hayalleri, birbirinize sözler vereceksiniz.
Gün gelecek, hiç olmamışım gibi unutacaksın beni, hiç sevmemişim gibi değersizleşecek sana verdiklerim, hiç biz olmamışız gibi.
Sana beni hatırlatacak tek birşey kalacak.
Her unuttuğunda, kulaklarında çınlayacağım…
“Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin, prangalarca boynuma taktığım sensin..” diyecek Sezen Aksu.
Aklına geleceğim, radyonun frekansını değişeceksin..
“Kolay olmayacak elbet üzüleceğim, mutlaka bir iz bırakacak, belki de çocuk gibi sana küseceğim seneler sonra utanarak..” diyecek sonra.
Onunla bir cafe de otururken birgün, sohbetinizin en keyifli anında
“Vazgeçtim gözlerinden, vazgeçtim sözlerinden, bir ah de yeter…” diyecek.
En savunmasız, en kırgın bir anında
“Yaralı tepeden tırnağa herkes yaralı, alışmıyor acıya yok kaidesi kuralı, kanayıp ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni…” diye fısıldayacak.
Geçer diyecek, daha öncekiler gibi bu da geçer..
Beni her unuttuğunu zannettiğinde;
“Unuttun mu beni, herşeyimi. Sildin mi bütün izlerimi..” diyerek hatırlatacak.
Benden kaçtıkça, ben de kaybolacaksın..
Vicdanında sızlayacağım, merak edeceksin beni.
Tam arayacakken beni;
“Ben senin hayatından gittim oğlum, hadi yerime koy birni koyabilirsen…” diye vuracak yüzüne.
Yüreğine batacağım, orada bir yerde hep olacağım.
“Adı bende saklı..” diyeceksin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMUN İZİ 🥀
Non-FictionKalmak istedim, hep yanında kalmak istedim. Gözlerinde kalmak, yüreğinde kalmak, sol yanında, ömründe kalayım istedim. Gitmem için onca bahanem varken, kalmak için sebepler yarattım kendime. Hep kaldım, varlığında da kaldım yokluğundada. Zaman dedim...