Bölüm 31:Bu acıyı onunla paylaşamam ama onunla birlikte üzülebilirim.

89 5 0
                                    

CİHANGİR 

Ağlıyordu.

Gözyaşları gömleğimi ıslattı.

İç çekişlerini duyuyordum. Saçları yüzüme değiyordu.

Onu teselli etmek için ne söyleyebilirdim ki?

Ona âşık olan beni soyutlayamam ki.

Tek başına üzülmesindense birlikte üzülebiliriz. Bu acıyı onunla paylaşamam ama onunla birlikte üzülebilirim. 

Ben de duymuştum İrlandalının gittiğini. Kimse ne olduğunu bilmiyordu. Aniden gitmesine şaşırmamıştım aslında. Uzun kalmayacağını söylemişti. Ancak bunu söylerken ölümü kastettiğini düşünmemiştim. Rüzgâr'ın üzüleceğini biliyordum aslında ama durdurabilmeme ya da engelleyebilmeme imkân yoktu. Rüzgâr belli ki bu adamı sevmişti. Bu konuda nasıl hissedeceğimi bilemiyordum.

O gün Rüzgâr'la karşılaşana kadar da bilmiyordum o yabancı adama ne olduğunu. Gitmesine sevinmiştim inkâr edemeyeceğim ancak ölmesini de istemezdim. Gittiğini ilk duyduğumda Rüzgâr da arkasından gidecek mi diye endişe etmiştim. Kasabayı terk edecek biri için fazla meraktaydım. Rüzgâr gitmiş olsaydı ben de artık duramazdım bu kasabada buna emindim. Neşe Hanım'a sormuştum o zaman ama o da bilmiyordu yabancı adamın akıbetini. Tek söylediği Rüzgâr'ın da mutsuz olduğuydu. Rüzgâr, İrlandalı gittiğinden beri mutsuzdu, bunu görmek zor değildi. Rüzgâr'ı zaman zaman uzaktan takip ettim. Dalgın dalgın yürüyordu bazen başı önüne eğik ya da sahilde denize karşı oturup sessizce bakıyordu. Belirsizlik insanı yoruyor, muhtemelen o da bilemediği şeylerin üzüntüsünü yaşıyordu.

.Yunus Kaptan'la iş için çıktığımız o güngörmüştüm onu. Uzaktaydı ama onun olduğunu ve ağladığını anlamam zor olmadı. Karnına eğilmişti, elinin tersi ile sürekli yüzünü siliyordu, birkaç kere de dizlerine vurdu. Dayanamadım ve yanına gittim. Yunus Kaptan'dan özür diledim. Rüzgâr'a doğru gittiğimi anlayınca bir şey demedi. Başı ile onayladı ve hızlı adımlarla Rüzgâr'a doğru gittim. Bana, o adamın Rüzgâr için yazdığı mektubu verdi. Mektubu okuyunca ben de yanına bıraktım kendimi, açıkçası ölüm beklediğim bir sonuç değildi. İrlandalı mektubunda neden gitmesi gerektiğini ve neden birlikte olamayacaklarını anlatmıştı.

Ve anladım ki Rüzgâr'ın da benim gibi pek şansı yoktu.

Gitmek konusunda tereddüt etmeye başlamıştım. İrlandalı ölünce Rüzgâr bana mı gelecek sandım? Ne budalalık! Bilmiyorum, Rüzgâr'ı teselli etmek de nasıl desem yapabileceğim bir şey değildi. Üzülmesine üzülüyordum ama bu daha çok kalbimi kırıyordu. Garip hisler içerisindeydim. Alıştım sanırım bu acıya, bu hastalığın acısına alıştım. Ama yine de zaman zaman kendimi telkin ediyordum hayır, gitmeye karar verdin gideceksin diyordum. Yunus kaptan da işi yokuşa sürmeseydi giderdim sanırım, kimi getirsem beğenmiyordu. Kıramıyordum onu ve hala kasabaydım. Gidemiyordum ama gitmem gerekliydi. Çünkü hiçbir şeyi çözemiyordum. Rüzgâr'ı unutamıyordum ve hayatıma devam edemiyordum. 

Emine konusunda linç edilmeye devam ediyordum. Emine de rahatsız etmeye devam ediyordu. Aniden karşıma çıkıyordu ya ağlıyordu ya da tehdit ediyordu. Bana sürekli Rüzgâr'ı kötülüyordu ve onun hakkında yalan yanlış şeyler anlatıyordu. Rüzgâr, o adam gitmeden önce otelde onla kalmış defalarca. Durup durup bunu söylüyordu. Bunları duymak sinirlerimi bozuyordu. Doğru mu değil mi bilemiyorum ama bana sık sık tekrar etmesi beni çileden çıkarıyordu çünkü ben bunları bilmek istemiyordum. Nereden çıkarıyordu ya da nereden duyuyordu bunları bilmiyordum. Rüzgâr'ı kötülemesinin ona ne faydası vardı anlamıyordum? Söyleyeceği hiçbir şey ona karşı bir şey hissetmediğim gerçeğini değiştirmiyordu ki. Hala daha kendisine dönebileceğime dair bir umudu vardı ve hala daha birileri gelip gidip bana akıl vermeye çalışıyordu. Emine'nin benim için en iyi seçenek olduğunu söyleyenler vardı ve sürekli vicdanıma vurmaya çalışıyorlardı. En kötüsü de bu sanırım, sürekli kendimi kötü hissetmemi istiyorlardı. Annemi de Emine'nin çevresinin rahatsız ettiğini ve  baskı yapmaya devam ettiklerini biliyordum. Annem zaman zaman bana bunu yansıtsa da sanırım artık Rüzgâr'a âşık olduğum gerçeğini de kabul etmişti.

RÜZGARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin