Aysar +18

46. Bölüm

  Silah sesleri bir dakika geçmeden kesilmişti. Cihan Begüm'e ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. İlk başta vurulduğunu düşünse de Begüm'de kan görmeyince başka bir şey olduğunu anlamıştı.

  Begümün ise silah sesleri kesilince ağrı hafiflemişti. Giren sancının sebebini tam olarak o da anlayamamıştı. Geciken reglden sebep olabileceğini düşündü.

  Restoranda herkes ayaklandı. Begüm de Cihandan destek alarak ayağa kalktı.

"Neyin var Begüm? Ne oldu?"

"Mideme kramp girdi sanırım. Tam emin değilim."

"Gel hastaneye gidelim."

"Yok hayır. Ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Geçti zaten."

  Etraflarına baktıklarında kimse vurulmamış, yaralanmamıştı. O kadar mermi kimseye gelmedi mi diye düşündü Cihan.

"Tamam o zaman bana geçelim. Ellerimden yemek yemen şart oldu artık."

Diyip gülümsedi.

"Tamam sana geçelim."

Restorandan çıkıp Cihanın arabasıyla Cihanın evinin yolunu tuttular. Begümün arabası restoranın önünde kalmıştı.

"Begüm iyi olduğuna emin misin?"

Begüm sinirli bir şekilde cevapladı.

"Evet dedim ya Cihan. İyiyim. Bir şeyim yok."

Cihan iyi olduğuna hala tam olarak ikna olmamıştı. Çünkü Begümün morali bir türlü düzelmiyordu. Düzelmemesinin sebebi de hala yaşadığı şoku atlatamamasıydı.

Yolda devam ederlerken polis çevirmesini görmüşlerdi. Polis yoldan geçen her aracı kontrol ediyordu.

Kontrol sırası onlara gelince Cihan camı açtı.

"Ehliyet ve ruhsatı görebilir miyim?"

Cihan ehliyeti ve ruhsatı çıkarıp polise uzattı. Polis bir müddet inceledikten sonra konuştu.

"Araç hakkında çalıntı ihbarı aldık. Karakola gelmeniz gerekiyor."

Cihan kaşlarını çattı.

"Böyle bir şey olamaz. İmkansız. Emin misiniz bu araba olduğundan?"

Polis düz sesiyle konuştu.

"Evet. Karakola gelmeniz gerekiyor. Zaten böyle bir şey yoksa orada ortaya çıkar."

Cihan ortalığı daha da gerecekken Begüm konuştu.

"Cihan gidelim. Halledelim. Yanlış ihbar olduğunu anlarlar kısa sürede. Sıkıntı çıkarmayalım."

Araca bir polisin binmesi şartıyla polis araçları eşliğinde en yakın karakola geçtiler.

Karakola gittiler ve yaklaşık bir saat beklemelerine rağmen hala kimse konuyla ilgilenmiyordu.

Cihan ısrarla Begümü evine yollamaya çalışsa da Begüm onu yalnız bırakmamak adına gitmiyordu.

Kısa süre sonra Yağız'ın bakıcısı arayıp Yağız'ın ağlayarak Begümü istediğini söyleyince Begüm taksiye binip restoranda kalan arabasına gitti.

Taksiden ücreti ödeyip indi. Her yerde polis vardı ve ortalık çok karışmıştı. Arabasının yanına hızlı adımlarla gidip bindi. O da herkes kadar çok korkmuştu.

Yolda bir iki kez ani fren yapması gerekmişti ve kemerin karnını tutan kısmı sıkınca kasıklarındaki şiddet daha da artmıştı.

Regl olmadığı için olabileceğini düşünse de bu acıyı daha öncesinden tanıyordu. Aklına gelen şeyle kala kaldı. Afalladığı için arabayı kenara çekip durdu. Hamile olabilir miydi?