17.Bölüm

60.9K 2.4K 1.7K
                                    


Sabah uyandığımda koltuktaydım. Orda uyuya kalmıştım. Yatak ise bozulmamıştı. Çağrı eve gelmemişti gece. Şu an Çağrının normal eve gelme saatlerindeydik.

Onu acaba çok mu üzüyorum diye düşündüm. Hayır. Asıl o beni çok üzdü. Son aylarda iyi olabilir ama beni hep üzüyordu eskiden ama eskiden.

Derin bir nefes alıp dışarı verdim. Elimi karnıma koydum. İlk defa bu şekilde karnıma dokunuyordum. Acaba o nasıl? Bu sırada dış kapının sesi duyuldu.

Onun gelip gelmediğine bakmak istedim ama sinirinin geçip geçmediğini bilmediğim için odadan çıkmadım. Kısa süre sonra odaya geldi.

"Hazırlan. Bizimkilerle yemeye gidiyoruz. 20 dakikan var."

Bir şey demeden kıyafetlerin olduğu odaya gittim. Karnımı belli etmeyen bir kıyafet ve ona yakıştırdığım şeyleri alıp gerdi döndüm.

(Begüm'ün kombini)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Begüm'ün kombini)

Üstüme hemen elbiseyi geçirdim. Hafif bir makyaj yapıp odadan çıkıp salona indim. Çağrı telefondan bir şeye bakıyordu. Beni görünce ayağa kalktı.

"Elbisenin üstten düğmelerini kapatmayı unuttun sanırım."

Göz devirip bir düğmeyi kapattım. Evden çıkıp arabaya bindik.

"Orda Serra da olucak. Sinirlerine hakim olup onu duymamazlıktan gel. Zaten çok durmayıp çıkarız. "

Serrayı takan kim? Ona sinirlenebileceğimi pek de sanmıyorum.

Bir restoranın yanında araba durdu. Çağrı arabayı valeye bıraktı. içeri ilerledik. İçerisi sessiz sakin bir yerdi. Pek kalabalık da değildi.

En kalabalık masa Çağrının arkadaşlarının olduğu masaydı. Masaya gelip yan yana oturduk.

"Hayırlı olsun bebek. Vay be Çağrı baba oluyor inanılır gibi değil."

Muhabbet bu şekilde başlamış ve devam etmişti. Yemekler yendikten sonra tatlı servisi gelmişti. Ancak benim midem kendini yine belli edip bulanmaya başlamıştı.

Çağrının duyacağı şekilde lavaboya gideceğimi söyleyip masadan kalktım. Lavaboya geldiğimde bir iki kez öğürdüm ancak asla kusamadım. Kalbinden çıkıp elimi yüzümü yıkadım.

Bu sırada lavabonun kapısı açıldı. İçeri giren Serraydı.

"Merhaba canım. Hamileymişsin."

Gıcık bir yüz hali takındı yüzüne. Onu hiç takmayıp cevap bile vermedim.

"Biliyor musun bir ara Çağrıyla aranda gerçekten bir şey var sandım. Sonra fark ettim ki sen onun sikip attığı bir oyuncaksın. Seni asla sevmiyor. Seninle oynuyor."

Aysar +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin