Aysar +18

28.Bölüm

Gözüme vuran güneş ışıkları gözlerimi açmama sebep oldu. Yatakta gerinip doğruldum. Kolumda damar yolu açıldığına dair bir iz vardı. Yaşananlar aklıma bir bir düşmeye başladı. Yatağın diğer tarafına baktığımda dokunulmamıştı. Çağrı nerdeydi?

En son hatırladıklarım sanırım kabus değildi. Yataktan doğrulup hemen odadan çıktım. Bir elim karnımdaydı. Nedense son zamanlarda bunu yapıyordum. Merdivenlerden inip dış kapıyı açtım. Kapıdaki adamlar başını bana çevirmişti. Kemalle göz göze gelince Kemal bana doğru geldi.

"Bir sorun mu var Begüm Hanım?"

"Çağrı nerde?"

Gözleri arkamda bir yere bakınca arkama döndüm ve Çağrı tam arkamdaydı. Onu görür görmez sıkıca sarıldım. Çağrı da ilk kapıyı ittirerek kapatmış ardından o da bana sarılmıştı.

"Sana bir şey olmayacak demiştim."

"O kadar adam gördüm. Şu an yaşıyor olmana inanamıyorum. Yani gördü-"

"Özgürü aramıştım zaten. Muhtemelen o gördüklerinin bir kısmı Özgürle gelenlerdi."

Hala sarılıyorduk ve ona sarılmayı bırakmayacağım kesin bir gerçekti.

"Yine de ne biliyim. Şu an inanamıyorum. Çok korktum."

Yüzümü tshortüne gömdüm. Normalde giymezdi ama nedense bugün giymişti.

Göz yaşlarıma engel olamayıp ağlamaya başlamıştım. Dudaklarını saçlarımın arasında hissedince ağlamam daha da arttı.

"Bu konuyu daha fazla konuşup gündeme getirmeyelim. Üzülmeni istemiyorum."

Yavaşça başımı kaldırıp gözlerine bakmamı sağladı. Ellerimi omzundan indirmiştim. Ellerini yanaklarıma koyup göz yaşlarımı sildi.

"Daha fazla ağlamamı istemiyorum."

Tekrar ona sarılmak istediğim için ellerimi beline dolayıp sarıldım. Sarılmamla ağzından bir inleme kaçtı. Ne olduğunu anlayamadığım için bir anda kendimi geri çektim.

"Ne oldu?"

Yüzünden bir şeylerin ters gittiği gayet belli oluyordu.

"Sorun yok."

Gözlerimi kıstım.

"Çağrı ne olduğunu söyler misin?"

Kafama dank eden şeyle tekrar konuştum.

"Tshortünü çıkarır mısın?"

"Sorun yok dedim Begüm."

"Çıkar şu üstündekini!"

Çağrı gülmeye başkadı.

"Hmmm"

İma ettiği şeyi anlayınca yüzümü buruşturdum.

"Çağrı?!"

"Efendim sevgilim?"

Bana yaklaşıp ellerini belime koydu.

"Çıkart şunu."

Alnıma öpücük bıraktı. Ardınan burnuma... Şu an konuyu geçiştirmeyi ümit ediyordu ama boşa.

"Çağrı vuruldun değil mi? Hastanede ol-"

Dudaklarımı dudaklarıyla kapatınca susmak zorunda kalmıştım. Altı dudağımı emmeye başlamıştı. İlk başta öylece dursam da sonrasında karşılık vermeye başladım. Belimdeki elleri kalçama gitmişti. Ellerimi ensesine götürdüm. Alt dudağımı ısırdığında ağzımdan inleme kaçmıştı. Kalçamdaki elleri sıkılaşmıştı. Ben de ona aynı şekilde karşılık vermeye başladım.