25.Bölüm

50K 2.2K 1.5K
                                    


Teklifi tabiki de kabul etmiştim. En fazla ne kaybedebilirim, en kötü ne olabilir diye düşünmüştüm. Telefonlarımızı arabada bırakıp evin bahçesine girdik. Ev iki katlıydı ancak bahçesi çok büyüktü. Bahçede kocaman ve derin gözüken bir havuz mevcuttu. Ev iste dışardan gözüktüğü gibi küçüktü. Giriş katta kocaman bir salon ve orta büyüklükte bir mutfak vardı. Üst katta ise büyük bir yatak odası ve içerisinde büyük bir ekran olan oda vardı. Bu odanın tavanı ve duvarları cam olduğu için harika bir odaydı. Odada büyük ve rahat gözüken bir koltuk vardı. Tek kelimeyle mühemmel bir odaydı.

Eve geldiğimizde saat 17.00 olmak üzereydi. Hala üzerimizde dünün yorgunluğu vardı. Gün boyu ayakta kalmıştık nerdeyse. Bu yüzden ilk günümüz uzanıp o mükemmel odada film izleyerek geçmişti. Akşama doğru yemek sipariş etmiştik. Sanırım ilk günümüz olduğu için o kadar da aman aman farklı geçmemişti. Zaten yorgun olduğumuz için saat onda yatmıştık. Sırtım değil, yüzüm ona dönük bir şekilde yatmıştım. İlk defa.

Yüzümde hissettiğim şey beni rahatsız etmişti. Mırıldanıp uyumaya devam etmeye çalıştım. Ancak uykum daha da açılmıştı. Gözlerimi araladığımda yüzümde hissettiğim şeyin Çağrının öpücükleri olduğunu anlayınca gözlerimi tamamen açtım.

"Napıyorsun?"

"Karımı uyandırıyorum. Sen?"

Yatağın kendi tarafında uzanmış beni izliyordu. Her zamanki gibi üstünde tshort yoktu. Yeni uyanmış gibi değildi.

"Saat kaç?"

"Bir olmak üzere. Çok uykucu bir karım var."

Alaycı tonda söylediği söylere beni güldürmüştü. Gözlerimi kıstım.

"Çok dertlisin sanırım."

"Her şeyi dört dörtlük. Bu da nazar boncuğu olsun."

Bir şey demeyip güldüm.

"Bu arada sen uyurken ben aşağıda kahvaltı hazırlamaya çalıştım. Bence iyi gidiyordum ama işler yolunda gitmedi."

"Mesela?"

"Tarif defterinde krep tarifi buldum. Yazanları aynen yaptım. Son hali tariftekiyle alakasızdı. Yardıma ihtiyacım var. Senin bu konuda bir fikrin var mı?"

"Fazla sakar ve mutfak işinde gram anlamayan bir insanım."

"Nasıl gelin almışım, aç kaldık."

Ayağa kalkıp gülmeye başladı.

"Ya hallederiz. Dur lavaboya giriyim ilk."

Yataktan kalkıp lavaboya girdim. İşimi halledip çıktığımda Çağrı odanın balkonunda sigara içiyordu. Beni görünce yarım kalan sigarasını söndürüp geldi.

"Aç karnına sigara mı içiyorsun sen?"

Elini omzuma koyup beni odanın çıkışına yönlendirdi.

"Hemen hemen her günüm bu böyle."

"Çok zararlı."

"Sanki kahvaltımı hazırlayıp 'kocacım ilk kahvaltı yap sonra içersin sigarayı' dedin de ben yok kalsın dedim."

İkimiz de kahkahalarla gülmeye başladık. Bu sırada kızım da bu sırada hareketlenmeye başladı.

Mutfağa indiğimde düşündüğümden daha toplu bir mutfakla karşılaştım.

" Bir erkek mutfakta iş yapıyor ve arkasında düzenli bir mutfak bırakıyor. Şaşırttınız Çağrı Bey."

"Güzelim bu da bizim ayrıcalığımız olsun."

Aysar +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin